"Kızlar, hakikaten Jale’nin yerine kendimizi koyalım"

A -
A +

İş arkadaşı Songül Hanım, son noktayı koydu:

 

-Kız uyan uyan! Deve kuşu gibi kafanı kumlara gömme! O adamın bir yere gittiği falan yok! Bir sürü insan aynı şeyi söylüyor; bir kadınla gezip tozduğunu görmüşler. Ben de onların yalancısıyım.

 

- Doğru olsa bile söyleyin; ben şimdi ne yapayım? Kendimi mi öldüreyim? Yakınlarını bulup hep beraber ateşe mi vereyim? Söyleyin hadi bir çıkar yol bulun!

 

- !!!

 

- Susma Tülin Hanım, Songül Kardeş, Filiz Kardeş, Neriman Hanım, Ajda Hanım hadi bir şeyler söyleyin, madem bu mevzuyu açtınız! Bana bir kişi çıkıp da “Ya kardeşim otur oturduğun yerde, dik dur, çoluk çocuğuna sahip çık, onlara üzülecek bir şey yapma. Beyine de zaman tanı hele çıkıp gelsin, aslını astarını öğren. Baktın huylu huyundan vazgeçmeyecek sen de şerefinle ayrıl gitsin. İşin var gücün var, kimseye de muhtaç olmazsın. Çocuklarını büyütürsün yeni bir dünya kurarsın olur biter…” Böyle yaklaşmak yerine, gördün mü? duydun mu, mal mısın? Ya böyle bir yaklaşıma kaç kişi dayanır? Bunun neresi kardeşçe, dostça hareket?

Neriman Hanım, daha bir olgun yapılıydı, bu yerli yersiz çıkışlarım üzerine ne düşündüyse ağır ağır söze girdi:

 

- Kızlar hakikaten Jale’nin yerine kendimizi koyalım. O kadar sıkıntının içinde bizim yaptıklarımız destekten ziyade köstek oluyor! Teselli edelim, yanında olduğumuzu söyleyelim, kuvvet verelim.

 

- Sen de fenasın Neriman!

 

- Bizim yaptığımız senin dediklerinden farklı mı?

 

- Öyle de olsa yaklaşım şeklimiz korkutucu. Yine de siz bilirsiniz.

 

- Biz yarın nerede, hangi nimeti yiyeceğimizi bilemeyiz kıymetli Neriman Hanım. Bu sebeple de “nasip...” der geçeriz.

 

- Öyledir Jaleciğim.

 

- Karşılaşacağımız imtihanları veya başımıza gelmesinden memnun olup olmayacaklarımızı da bilemeyiz. Mevzuyu değiştirelim derim. Siz söyleyeceklerinizi söylediniz, ben de hissiyatımı izah ettiğimi sanıyorum.

 

- Evet bence de Jale Hanım haklı. Bugün bayiden aldığım bir gazetede okuduğum çok tesirinde kaldığım yazı var onu okuyalım herkes işine dönsün.

 

İşte burada tadına doyum olmayan başka bir güzellik ve nimetin manevi sofrasına davet edeceğiz sizleri.

 

- !!!

 

- 2017 yılının başlarında Burkina Faso’da bir köyün halkı Müslüman olmuş. Yani bugüne kadar elleriyle yaptıkları putlara tapan halk; eski putlarından kurtulup bir olan Allah’a îmâna ve emirlerine uymaya, yasaklarından da kaçmaya karar vermişler. Çoğuna göre kolay gibi görülse de bu, çok büyük bir hayat değişimiydi...

İş İslâmiyet’le alakalı olunca bulunduğum yerde duramadım. Kalktım Neriman Hanımın masasına kadar gittim, yanı başına oturdum. Bizimkiler, malum o hareketleri yapmadan edemediler, yine görmezlikten geldim. Zaten ne bekleyebilirdim ki? Alışmıştım.

 

- Bu putperest köyde hem yeni mümin köylülerin hem de buna vesile olanların iştirakiyle bir merasim tertip edildi. Afrika’da devletin olduğu gibi kabilelerin de başındakilere kral deniyor. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.