24 Aralık 2012 Günü Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ü ziyaret için Çankaya'daydık. O günkü sohbette şunu demiştik:
-Efendim;
biz, halkın içindeyiz; öyle anlaşılıyor ki Sn. Başbakan, üç dönem
kararından geri adım atmayacak. Bu durumda halk, sizin Çankaya'dan
indikten sonra tekrar partinin başına ve Başbakanlığa geçmenizi
bekliyor.
Sn. Cumhurbaşkanı, bu sözümüze "hayırlısı" diye
karşılık vermişti. Bugüne kadar üç dönem sınırlaması, Tayyip Erdoğan'ın
Çankaya'ya çıkması veya çıkmaması konularında çok yazılıp çizildi.
Artık yol haritası belli olmuştur:
Sn. Recep Tayyip Erdoğan Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanı, Sn. Abdullah Gül, Başbakan olacaktır...
Şayet; 8
Şubat 2012 MİT Başkanını tutuklama teşebbüsü, 28 Mayıs 2013 Gezi Parkı
Terörü, 17 Aralık 2013 Yargı Darbesi hadiseleri yaşanmasa ve Başbakan
Tayyip Erdoğan bunları püskürtmek için paralel yapı ve destekçilerinin
üzerine tavizsiz bir şekilde gitmeseydi iktidar, yüzde 46'yı bularak "AK
İhtilal" yapamayacaktı.
Şu malumatı okuyucularımızla paylaşmak isteriz:
31
Mart 2014 Günü okuduğunuz "Ak İhtilal" adlı makalemizi biz, 30 Mart
saat 14.30'da yazı işlerine teslim etmiştik. Sandıkların kapanmasına
2.5, sonuçların açıklanma iznine 4.5 saat vardı. Bu riskten ziyade
tahminlerimize duyduğumuz güvendi. O süreçte birkaç TV'de "meydanları
okumamıza göre AK Parti yüzde 45-52 arası oy alır" demiştik. Yanılmadık.
İktidar partisi, sekizinci seçimde kendini 7 puanla aştı, en yakın
rakibini ise 18 puana yakın bir oy farkıyla arkada bıraktı. Bu zaferde
tabiî ki her partilinin alın teri vardır. Fakat paralel yapıyı, sırttan
vurulmayı, darbeyi ve niyeti öğrendiği andan itibaren zerrece taviz
vermeden meydanları inleten Tayyip Erdoğan, asıl hak sahibidir. Sn.
Erdoğan güçlü liderliği ve samimi tevekkülüyle şerden hayır çıkmasına
vesile olmuştur.
Halk, 30 Mart'ta Başbakanına sahip çıkmayıp
da AK Parti, 2009 mahalli seçimlerinden az miktarda bile olsa geriye
düşseydi bugün göz gözü görmezdi. Bu asil millet Tayyip Erdoğan'ı baş
tacı yapmakla kalmadı, 10 Ağustos 2014'teki Cumhurbaşkanlığı seçimini de
30 Mart'ta gerçekleştirmiş oldu.
Bundan böyle 10 Ağustos
formalitedir. Kuvvetle muhtemel ki Sn. Erdoğan, ilk turda Cumhurbaşkanı
seçilecektir. Cumhur, ilk defa aracısız olarak kendi serbest iradesiyle
zirvedeki ismi seçecektir.
Erdoğan'dan sonra niçin Gül?
AK Parti'de Başbakanlık yapacak başka isim yok mu?
AK
Parti'de Sn. Erdoğan'dan sonra genel başkanlık ve Başbakanlık yapacak
başka isimler mevcut. Ne var ki unvan tek başına yetmez. Birliğin,
bütünlüğün korunması da şart. Bu da birçok sebeplere bağlı. Üzerinde
ittifak edilen fikir o ki Tayyip Erdoğan'dan sonra parti gemisini açık
denizlerde yüzdürecek isim Abdullah Gül'dür. Dışişleri Bakanlığı,
Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yapmış olmak gibi nadir bir tecrübe
birikimine sahiptir.
Yeni Türkiye'nin/Büyük Türkiye'nin
inşaında Abdullah Gül-Recep Tayyip Erdoğan kardeşliğinin büyük payı
vardır. O kardeşliği bozmak için çok münafıklıklar yapıldı. Hatta
hanımlar üzerinden çalışıldı. Fakat şükür ki tutmadı.
Millet, bu kardeşliğin, yaşanan samimiyetin farkındadır.