Çok kültürlü hayata dönüş

A -
A +
Başvekil Adnan Menderes, 17 Eylül 1961 Günü; idam edilmişti. O gün yapılan, takvimlere kanlı bir leke sürmekti. Bugün ise 17 Eylül 2013, bugün, nice kayıp yıllardan, kaybedilen nesillerden sonra Demokratikleşme Paketi'yle yeniden çok kültürlü hayata geçiş başlangıcı yapıyoruz:
Kürt asıllı vatandaş, birçok isteğine kavuşacağı gibi devletten kendi diliyle de hizmet alabilecek. Alevi vatandaş, vakıflaşan, yardım gören cemevi memnuniyetini yaşayabilecek. Başörtülü vatandaş nihayet zulmün bittiğini görecek.
Pakette ferdin inancına, hukukuna, sosyal haklarına dair iyileştirmeler yapıldığı gibi idari, mahalli ve eğitim hakları da güçlendirilmekte:
Belediyeler, nevi şahsına münhasır idari muhtariyete kavuşmakta. Bazı tarihî hatalar tashih ediliyor. "Dersim" ismi "gümüş yeri" diye tercüme edilebilir. Ne var ki burası 1935'te inadına Tunceli yapılmış. Şimdi Dersim diye aslına çevrilmekte. Paketle birlikte alt ırk dilleri seçmeli ders yapılıyor. Bunlardan dileyen özel dershane ve okul açabilir. Diğer taraftan gayr-ı müslim azınlıklara hakları iade edilmekte. Heybeliada Ruhban Okulu vakıf haline geliyor. Bu vakıf da üniversitesini kurabilecek. Böylece Ortodoks din adamları dışarıda yetişip Türkiye'ye gelmek yerine, Türkiye'de yetişip dünyaya açılacaklar.
Keza adli yenilikler de var. Hakkında adli takibat yapılmamış olanların silahı bırakarak eve dönüş yolları açılmakta.
Kısacası, Demokratikleşme Paketi hukuki, dini, tarihi, idari, mahalli, sosyal aksamaları iyileştirmek için düzenlenmiştir. Karşılıklı ürkmeler ortadan kalkarak yerini sevgi, güven ve diğerkâmlık alırsa insana yakışır her hak muhatabını bulur.
Çok kültürlülük, İslam tarihinden, Selçukluya oradan Osmanlıya intikal ederek hayatımızda en güzel şekliyle yaşanmışken Fransız ihtilali kaynaklı sistem, bizi fakirleştirerek sonu gelmez kavgalara düşürdü.
Devlet olmanın, vatan bütünlüğü, tek bayrak, resmi dil... gibi birkaç vazgeçilemez temel şartı vardır. Bunların dışındaki her şey vatandaşın huzur ve hürriyeti için. Bu itibarla paket, kuşatıcı olmalıdır:
Keza şunlar da hakkı teslim adına yapılmalıdır:
Tunceli, Dersim oluyorsa Kurtköy, Sabiha Gökçen kalamaz, o da Kurtköy Havaalanı ismini almalı. Hiçbir anlamı olmayan "Elazığ" da Aziziye, El Aziz, Harput veya kuruluşundaki Mamurta'ül Aziz ismiyle değişmeli. Ayasofya Camiî ibadete açılarak bu ayıp bitirilmelidir. Açılmazsa Fatih Sultan Mehmed Han Vakfı, dâvâ ikame edebilir.
Bu dünyaya "gönüller yapmaya geldi"ysek husumetleri bir yana bırakıp biraz da gönül gözüyle bakmalı. Merhum Menderes'i asanları kimse rahmetle yâd etmedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.