Tutuklu general sayısı geçen hafta 36'yı buldu. Oralıkta çıt yok, asker de halk da işinde gücünde. Mahkeme öyle uygun görmüş ve tevkif kararı vermiş. Üstelik de sivil mahkeme. Yakın tarihe kadar böyle bir şeyi tahayyül etmek mümkün değildi. Savcı Ferhat Sarıkaya, bir kuvvet komutanını da sanık listesine dahil etti diye avukatlık yapma hakkı bile elinden alındı. Ama şimdi Ankara savcısı oldu. Onu kazıyanlar ise 'sıra bana da gelir mi?' diye korkulu bekleyiş içindeler. Kenan Evren hakkında dava açma cesareti gösteren Adana savcısı Sacit Kayasu da derhal emekli edilmişti. Eskiden general tutuklanacak ve güneş, doğudan doğup batıdan batacaktı? Herkes yönünü şaşırırdı. Şimdi ise her vatandaş gibi muamele görmekteler. Hüküm tesis edilene kadar da masumlar. Artık dikkat bile çekmeyen general tutuklamalarını futbol generali göz altıları takip etti. Savcı Zekeriya Öz, bir pazar günü milleti yatağından fırlattı. Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı nezarete alınacaktı? Bunu hayal etmek mümkün müydü? Bir 'cumhuriyet' hakkında konuşuyoruz. On milyonlarca taraftarı olan bir takım. Bildiğiniz isimler nezarete alındı. Burada da hüküm kesinleşinceye kadar herkes masumdur. Tabii ki tutuklamalar, beraatler cezalar olur. Belki küme düşmeler bile yaşanabilir. Bizim meselemiz ne general tutuklanması, ne futbol generali sorgulanması ve ne de 'oh oldu!' basitliğidir. Üzerinde durmak istediğimiz bugüne kadar adı söylenip kendi pek de olmayan hukukun varlığına dair. Hukuk yani yargı yani adalet artık sadece ve yalnızca garip gureba, fakir fukaraya işlemiyor. General de emniyet müdürü de gazeteci de holding sahibi de futbol imparatoru da tutuklanabiliyor, mal varlığına el konabiliyor, ceza alabiliyor velhasıl kanun neyi emrediyorsa o tatbik ediliyor. Mafya, Ergenekon, darbecilik çok yerlere girmiş durumda. İstediğini yapabilme imtiyazında idiler. Sözlerinin üstüne söz yoktu. Diledikleri adam bakan olur, istedikleri hükümet düşer, beğenmedikleri takım mağlup olur, alkışladıkları şampiyon olur, ihale kendi adamlarına verilirdi. İşte bu imtiyaz çöküyor. Üstünlerin hukuku devri bitiyor. Hukukun üstünlüğü devri başlıyor. Daha alınacak çok yol var ama böylece hedefe varılacak. Kalkınmanız yüzde 11 de olsa adaletiniz yoksa orada refah, servet, milli gelir ve külfet eşit dağıtılamaz. İşte bunu doğru tartan terazi gerçekleştirecek. Mahkeme duvarına vecize asmakla adalet dağılmıyor. Adalet, sırça köşke de dokunabilme kudretiyle olur. Hukukun varlığı. Hukukun gücü. Hukukun üstünlüğü. "Türkiye'de hakimler var!" dedirtir. Top yuvarlak olabilir. Hukuk yuvarlak değildir. Sırada rüşvet çürümüşlüğü olmalı... > Savcı Zekeriya Öz, bir pazar günü milleti yatağından fırlattı. Adalet, sırça köşke de dokunabilme kudretiyle olur. Top yuvarlak olabilir. Hukuk yuvarlak değildir.