KARAR YENİLEDİK, KUVVET TAZELEDİK!..

Sesli Dinle
A -
A +
İçişleri Bakanlığımız, 1 Ekim 2023’te terör saldırısına uğradı. Saldırganların Suriye’den geldiği tesbit edilmiş bulunuyor. O gün Polisimiz, hainlerin hedeflerine varmalarına müsaade etmedi. Böyle bir cür’etle uyandırılmak istenen intiba belliydi:
 
-Biz, istersek Ankara’nın merkezinde bir Bakanlığı bile vurabiliriz!
 
Bölücü örgüt, Suriye ve Irak’ta MİT ve TSK ile yurt içinde de Emniyet’le verdiğimiz kararlı mücadelemize karşı bir nev’i intihar saldırısı yapmıştı.
 
Bu çılgınlık cezasız kalmamalıydı.
Nitekim öyle oldu:
 
Dışişleri, İçişleri ve Millî Savunma Bakanlarımızla MİT ve Genelkurmay Başkanlarımız, 4 Ekim’de MSB’da bir araya geldiler. Toplantıda çok önemli bir karar alındı. Kararı, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan açıkladı:
 
-Bundan böyle PKK/YPG tesisleri, nerede olursa olsun meşru hedefimizdir. Bunları vuracağız. Sadece teröristleri değil, yanında duranları da vururuz. Dost ve müttefiklerimizi ikaz ediyoruz!..
Meşru müdafaa hakkımızla BM’nin 51. Maddesine atıfta bulunuyorduk. Bu ikaz, bu anlamda bir ilkti.
Hatırlanacağı gibi 2000 yılı öncesinde terörle mücadele, yurt içinde saldırı yaşanması merkezliydi. 2000 sonrasında örgütün saldırısı beklenmez oldu. Saldırı gelen ve gelme ihtimali olan yerler vurulmaya başlandı. Terörün, bugün yurt içinde temizlenmesi, örgüte katılan eleman kalmaması, Diyarbakır Anneleri diye yiğit bir sivil direnişin ortaya çıkması, bölgenin gelir, huzur, turizm ve kalkınmayla buluşması bundan dolayıdır.
4 Ekim 2023’ten itibarense 3. Safhaya geçmiş bulunuyoruz. Nitekim dünya terör uzmanları da gelişmeyi doğru okuyup “Türkiye, terörle mücadeleyi bir üst seviyeye çıkarttı!” diye açıklama yaptılar. Dedikleri isabetlidir. İşaret ettikleri, Sn. Fidan’ın Devlet ve Milletin müşterek görüşü olan ihtardır:
-PKK/YPG terör örgütünün ne kadar alt ve üstyapıları varsa hedefimizdir. Onları vuracağız. Üçüncü taraflar, yakınlarında durmasın!
 
Böylece alınması gereken karar alındı. Vurulması gereken yerler çarşambadan itibaren ateş altında.
Irak ve Suriye’de çok sayıda hedef imha edilmiş bulunuyor. Çok sayıda terörist öldürüldü. Örgütün gasbetmiş olduğu petrol tesisleri, petrol kuyuları, barınaklar, mühimmat depoları, elektrik trafoları gibi yerler vuruldu. Bu üçüncü merhalenin tavizsiz devam edeceği şüphesizdir. Nitekim terörün her çeşidiyle her yerde mücadele edilmektedir. Polis ve MİT, işgalci ve iman çarpıtıcı taşeron FETÖ örgütüyle de eş zamanlı olarak mücadeleye devam etmektedir…
 
Irak ve Suriye’de terör merkezlerine karşı verdiğimiz mücadeleye dair farklı çıkışlar da olmakta. ABD Dışişleri Sözcü Yardımcısının basın toplantısında bir soruya verdiği cevap şöyle:
 
-PKK’yı bir terör örgütü olarak tanıyoruz. NATO’da müttefikimiz olan Türkiye’nin terörle mücadelesinde yanındayız!..
 
Bu açıklama bir bürokratın samimi sözleri olsa da sahada değerinin olmadığı anlaşılıyor. Zira ABD perşembe akşamı Haseke yakınlarında bir Türk SİHA’sını düşürdü. Bu olay üzerine Amerikan Savunma Bakanı, Savunma Bakanımızı aradı. Düşürme gerekçeleri, SİHA’mızın Amerikan askerlerinin olduğu yere 5 yüz metre yaklaşmasıymış. O hâlde düşürmeden evvel de bu temas kurulabilirdi.
 
Ne denmek istendiği açıktır.
Her ne olursa olsun Türkiye, girdiği bu üçüncü safhada daha güçlü ve daha kararlı bir şekilde yoluna devam edecektir. Üçüncü safhayı dördüncü safhanın takip etmesi kaçınılmazdır. O ne gün olur şimdiden kestirilemez. Şunu tahmin ediyoruz. Dördüncü kademede emperyalist işgalci güçler Irak ve Suriye’den çekilmek zorunda kalırlar. Artık, kuvvet ve güçlü diplomasiyi birlikte kullanacağız.
Diğer yandan:
 
Terör elebaşları, ‘Koalisyon Güçleri’ denen işgalci taraf devletlerden Suriye hava sahasının uçuşa yasak bölge ilan edilmesini istiyorlar.
Temenni ederiz ki ilgili devletler böyle bir yanlış yapmaz, ateşle oynamazlar!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.