Töre suçlu da diğerleri masum mu?

A -
A +

Muhtemeldir ki dün akşamdan beri "bir töre kurbanı daha" şeklindeki haberi duyup-okumaktasınız. Bir genç, askerden firar ederek ikamet ettikleri Gazianteb'e gelip kız kardeşini öldürmüştür. Sebep kızın gayrı meşru şekilde hamile kalmış olması. Öldüren ağabey 22 ölen 16 Yaşında. 22 yaşındaki asker firarisi, sabah saat beşte kardeşini yatağından kaldırıp sorgulamış, sonra da pompalı tüfekle onu vurmuştur. Medya, olayı "bir töre kurbanı daha" diye veriyor. Çok sığ, tek taraflı ve umursamaz bir değerlendirme. Üzerinde durulacak çok yön var: Cinayet 7 çocuklu bir ailede işlenmiştir. Cinayet, bir varoş mahallesinde meydana gelmiştir. Aile, bir kaç yıl evvel Şanlıurfa'dan göçmüştür. Kız, ölümü göze almış fakat üzerine doğrultulan namluya rağmen suç ortağının adını söylememiştir. Cinayeti iki yıldır kaçak olan bir kişi işlemiştir. Suç aleti, pompalı bir tüfektir. Vak'a en az beş ayrı açıdan tahlile muhtaçken "töre" diye artık soyut bir varlık gibi takdim edilen eni-boyu-hacmi belirsiz bir muhayyel değere yıkılmakta ve ölenler hep "kurban" diye takdim edilmektedir. Ölenin, onunla beraber bu aşağılık fiili işleyenin hiç mi suçu yok? İşte meselenin püf noktası burası...Bazılarına göre vardır. "Vardır" diyenler, bu görüşlerini ahlaktan, örf ve adetten almaktalar. Onlara göre böyle bir fiil zinadır. "Yoktur" diyenler "hangi devirdeyiz, bir kızlık zarı tutturmuş gidiyorsuyunuz, zina neymiş, zorla olmamak kaydıyla dileyen dilediği ile yatabilir" demektedir. Bir kaç açıdan bakalım... Evvela, ölmek pahasına kız, neden isim vermemiştir? İlk akla gelen bu işi kara sevdalı olduğu bir delikanlıyla yapmış, onun için ketum davranmıştır. Ya daha berbat bir durumsa, tecavüze zorla maruz kalmışsa? İkincisi katil, neden iki yıla yakın zamandır asker kaçağıdır? Bu soru, ensest ilişki ihtimaline kuvvet kazandırmaktadır. Nitekim, belki de söyledi, fakat katil açıklamıyor. Diğer mesele, göç, fakirlik, işsizlik gibi sebeplerdir. Bunlar buna benzer dramatik sonuçlar doğurmaktadır. Bir soru daha, sıkıntı içindeki bu ailede pompalı tüfek ne arar? Bu da insanı yine göçün amillerine götürmekte. Fakirlik yüzünden olduğu gibi terör yahut kan davası sebebiyle de göçmüş olabilirler. Asıl üzerinde durulması gereken... 16 yaşında, henüz ilk gençliğinde bir çocuk. Bu çocuğun bu hallere düşmesi veya düşürülmesi. Ve bu işi yapan yakın veya uzak bir vicdansızn insani yapısıdır. O halde ahlakî çöküş gibi bir meselemiz vardır. Bazılarını frenleyen iç mekanizma kalmamıştır. Bu da cemiyette kaosa yol açmaktadır. Dileyen dilediğiyle yatar diyenlerin sesi çok çıksa da bunların sayısı yok denecek kadar azdır. Varılacak acı son şudur: Aile, cemiyet, gençlik sürekli biçimde yara alıyor. Göç, fakirlik, cahillik, medyanın ışıltılı dünyası vs. bunu kamçılamaktadır. Hal böyle olunca sık sık bu tip cinayetlerle karşılaşıyoruz. Karşılaşınca da "töre kurbanı" deyip geçilmekte. Kimsenin kimsenin canını almaya asla hakkı yok. Ancak, ortada kurban da yok. Acınacak maktuleler, zavallılar var. Böylesi cinayetlerde hayatlarını kaybedenlere "kurban" denince dolaylı olarak "kurban" denen dini görev kötülenmiş olur. Töre, teamül demektir, örf ve adetin her ikisini birden ifade eder. Gelenekten doğar. Bir başka açı şudur. Toplumun önündekilerle toplumun kendisi arasında sessiz bir ihtilaf cereyan etmekte. Toplumun namus, ahlak, aile, bakirelik gibi vaz geçilmez kıymetleri vardır. Bunlar uğruna ölmekte veya öldürmektedir. Doğru mu? Hukuk, "ihkakı hak"ka cevaz vermez, hak sahibi, hakkını bizzat elde etme yetkisine sahip değildir. Borçlunun mekânı basılarak alacak tahsil edilemez. Zanlıyı, zarar gören değil, mahkeme cezalandırabilir. Ancak bunun böyle olması o değerleri ortadan kaldırmaz. Sadece, devlet, onları korumada kişileri tek başınıza bırakmaz. Can alıcı noktalardan birine gelmiş bulunuyoruz: Ceza, zamanında, layıkıyla, vicdanları tatmin edecek şekilde verilmemekte. Töre cinayeti değil, töre kurbanı değil. Bir çürüyüşle karşı karşıyayız. Zina, kampanalar çalmıyorsa sağır kulaklar için daha ne çalmalı? Bu dini, ekonomik, sosoyolojik, ve örfi problemler çözülmezse bu cinayetler artar. Çürüme hız kazanır. Çözümse sosyal dokuya uygun tedbirlerle olur. Azınlığın dayatması çözüm olamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.