Üniversite tercih dönemi başlıyor. Aylarca çoktan seçmeli yaşayan gençler şimdi son bir seçim yapacaklar ama işleri çok zor. Çünkü herkes nesli tükenmekte olan mesleklerle ilgili moral bozucu konuşmalar yapıyor.
Amca, dayı, komşu, kargo görevlisi, üst kattaki doktor, sitedeki emekli mühendis ve bilumum tanıdıklar… Hepsi bugünlerde kariyer danışmanı oldu ve bütün mesleklerin üzerine kürek kürek toprak atıyorlar.
Yazılım mı düşünüyorsun? Sakın ha! Yapay zekâ zaten her şeyi kendi yapıyor artık. Kodlayan da o, test eden de o. O meslek çoktan bitti.
Elektrik-elektronik mi? Güldürme beni evladım! Drone’lar kendini tamir ediyormuş, duymadın mı? Mezun olunca priz tamircisi olursun. Sonra demedi deme.
Tıp zaten hiç düşünme! Altı yıl okuyacaksın, üstüne insanlardan şiddet göreceksin. Hem artık ChatGPT var. Yazıyorsun semptomlarını, reçeten hazır.
Öğretmen olmak çocukluk hayalin mi? O hayalini hemen güncelle bence. Çünkü öğretmenlik bitkisel hayatta. Yapay zekâ fişini çekti çekecek.
İyi de gerçekten bu memlekette bütün meslekler bitti mi? Böyle bir şey olabilir mi?
***
Sevgili gençler! Sakın moralinizi bozmayın! Çünkü bu saydığımız mesleklerin hiçbirisi bitmedi. Sadece kabuk değiştiriyor. Bazı mesleklerde iş bulmak daha zor olabilir ama dört yıl sonrasını kestirmek inanın hiç kolay değil. Hele sosyal medyaya bakıp mesleklerin bitip bitmediğine karar vermek büyük hata olur. Çünkü sırf tıklama almak için yazılan haberlerin birçoğu maalesef çöp.
Benim çocukluk dönemimde 2000’li yıllar hep uçan arabalarla resmedilirdi. Ne oldu? Arabalar hâlâ yerden gidiyor. Yani gelecekle ilgili çok net konuşmak öyle kolay bir iş değil.
Eğitimci olduğum için bana en çok öğretmenlik mesleğinin geleceğini soruyorlar. Ben de şöyle diyorum; eğer öğretmen sadece ders anlatıyor, sınav yapıyor ve not veriyorsa, robotlar onun yerini her türlü doldurur. Zaten mekanik işler… Ha robot, ha insan, ne fark edecek! Ama öğrencinin sadece beynine değil, kalbine de hitap eden öğretmenin yerine hiçbir makine geçemeyecek.
Öyleyse hangi meslekten olursa olsun, eğer kişi ruhunu kaybetmişse, gelecekte mesleğini kaybetmekten korksun.
Ama ruh varsa, bence robotlar korksun!
***
Üniversite yılları insanın en verimli geçireceği zaman dilimidir. Ama üniversite gençliği her akşam kafelerde toplanıp, organize bir şekilde vakit öldürüyor. Anadolu şehirlerinde mekânlar tıklım tıklım öğrenci dolu. Ne yapıyorlar? Hiçbir şey. Hayatlarının en verimli dönemini geyik muhabbeti yaparak, taş dizerek ve göz süzerek harcıyorlar.
Kendi alanıyla ilgili araştırma yapan ve mesleğiyle ilgili gelişmeleri takip eden var mı? Var elbette ama sayısı az maalesef.
Mesleğiniz ne olursa olsun, her devrin en önemli ihtiyacı güvenilir, kendini geliştirmiş ve alanında uzmanlaşmış insandır. O yüzden hangi bölümü tercih ederseniz edin, kendinizi geliştirin. Alanınızla flört edip, gönül eğlendirmeyin ve başarının ciddiyete mahkûm olduğunu unutmayın.
***
Gelelim asıl meseleye. Birkaç ay sonra hayatınızda yeni bir yolculuk başlayacak. Bu yolculukta atacağınız adımlar kaderin bir tecellisidir ve güzergâhı belirleyen niyettir. Yani seçtiğiniz mesleği asıl kıymetlendirecek olan şey niyetiniz olacak.
Bu yüzden ilk tercihiniz helal para kazanmak, insanlara faydalı olmak ve güzel bir hayat yaşamak olsun. Çünkü kıyamete kadar bu tercihlerin değeri hiç azalmayacak.
İnşallah ilk tercihinize yerleşirsiniz.
Hepinize kolay gelsin.
Salih Uyan'ın önceki yazıları...