Gazze’de çocuklar bir vardı, bir yoktu…

Sesli Dinle
A -
A +

Büyük bir gürültüyle uyandı Meryem. Gözlerini ovuşturarak yatağının üzerinde doğruldu. Günlerdir karanlıkta olan odasının duvarlarında titrek ve kızıl ışıklar geziniyordu. Kocaman açılmış korku dolu gözleriyle etrafa bakınırken koşarak yanına gelen annesini gördü.

 

“Ne oldu anne?”

 

Annesi cevap vermedi. Önce sıkıca kızına sarıldı. Sonra da büyük bir telaşla cama gidip birkaç sokak öteden yükselen alevleri kızı görmesin diye perdeyi sıkıca kapatıp yatağın yanına geri döndü.

 

“Bir şey yok kızım. Sabah konuşuruz. Sen gözlerini kapat. Bak, ben de yanına yatıyorum...”

 

Meryem uykuyla uyanıklık arasında ne olup bittiğini anlayamıyordu. Annesinin sıcaklığını hissedince biraz rahatladı. Gözlerini kapatıp avuçlarını annesinin yüzüne yerleştirdi. Annesi de dışarıda yankılanan bağırışları duymasın diye elleriyle kızının kulaklarını kapattı.

 

“Rüyamda okuldaydım anne” dedi fısıldayarak Meryem.

 

“Ne güzel! Ne yapıyordun peki?”

 

“Öğretmen ders anlatıyordu. Sonra bir baktım. Öğretmen babammış.”

 

Annesi boğazına kadar tırmanan hıçkırığı geri gönderip, “Bak sen!” dedi. “Ne anlatıyordu peki baban?”

 

“Benim güzel kızım gibi bir şeyler söylüyordu bana bakarak. Sonra uyandım işte.”

 

Kadın derin bir iç çekip, “Sen şimdi uyumaya çalış Meryem” dedi. Baban ders anlatmaya devam ediyor olabilir. Dersi kaçırma.”

 

Meryem babasının yüzünü hayal etmeye çalışarak gözlerini tekrar kapattığında oda bir kez daha aydınlandı. Kadın içinden üçe kadar sayıp ellerini tekrar kızının kulaklarına bastırdı.

 

“Gök mü gürlüyor anne?” dedi çocuk gözlerini açmadan.

 

“Bilmiyorum kızım” dedi annesi.

 

“Babam da gök gürlerken korkmayayım diye kulaklarımı kapatırdı böyle, hatırladın mı?”

 

“Hatırladım kızım” dedi kadın.

 

“Ben okulu özledim anne” dedi Meryem. “Ama en çok da babamı özledim.”

 

“O yüzden en çok özlediğin iki şeyi aynı rüyada görmüşsün işte” dedi annesi. “Şimdi uyumaya çalış sen...”

 

Uyumaya çalıştı Meryem ama dışarıdaki gürültüden ve içindeki korkudan uyuyamadı. Sonra yerinde bir daha doğrulup annesine, “Bana masal anlatır mısın?” diye sordu.

 

Önce bir sessizlik oldu. Sonra annesi “Bir varmış, bir yokmuş” diye başladı masala titrek bir sesle. “Çok güzel bir ülkede, güzeller güzeli bir çocuk varmış. Annesi o çocuğu çok severmiş. Bak, aynı bunun gibi her gece sarılırmış kızına.”

 

“O kız okula gidiyor muymuş peki?"

 

“Gidiyormuş ama okullar tatilmiş. Kız evde kalıp çok güzel resimler çiziyormuş. Annesi de onun çizdiği resimleri odasına asıyormuş.”

 

“Anne, sen bizi anlatıyorsun ya” dedi Meryem. “Daha heyecanlı anlat. Dev, canavar falan yok mu masalda?”

 

“Yok Meryem, hiçbiri yok. Bu masalda onların hiçbiri yok.”

 

Gökyüzünden masumların üzerine ölüm yağdığı o gecede, masallardaki korkunç devler ve canavarlar o bembeyaz masala girmeye utandılar. Dumana boğulmuş şehir yüzyılın en büyük felaketini yaşarken ve dışarıdan gelen feryatlar odaya simsiyah bir ağıt gibi dolarken, Meryem’in masalında çiçekler açtı o gece.

 

Meryem nihayet yeniden uyuduğunda, annesi kızının yüzüne biriken korku ifadesini silmek ister gibi elleriyle yüzünü okşadı. Sonra eğilip kızını bir daha hiç görmeyecekmiş gibi doyasıya öptü. Ve eşinin hatırasına sarılıp gözlerini kapattı.

 

O sırada haber kanallarında ölü ve yaralı sayıları güncellendi, kınama mesajları yayınlandı ve canlı yayınlarda roket düşen yerlere zoom yapıldı. Televizyon ekranında gözükmeyen o küçük evdeyse boynu bükük bir masal, içini çekerek uyuyan bir kız çocuğu ve her an evladını kaybetme korkusuyla içten içe ürperen bir anne kaldı.

 

Güzeller güzeli Meryem rüyasında çocukluğunu görürken, Gazze’nin karanlık gecesine roketlerle birlikte acı, gözyaşı ve hüzün yağıyor…

 

İkiyüz yıl önce aydınlandığını iddia eden zifirî karanlık ülkelerin sınırlarına da yüzyıllar boyunca unutulmayacak kadar yoğun bir utanç birikiyordu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.