Kuantum bir sıçrar, iki sıçrar…

Sesli Dinle
A -
A +

Geçen hafta internette dolaşırken bir başlık dikkatimi çekti. “Kuantum sıçramaya hazır mısınız?” yazıyordu. Girdim baktım. Ekranda şöyle bir metin vardı;

“Bolluk bereket, aşk ve başarı için istediklerinize kolayca ulaşmak ister misiniz? Bir Kuantum Koçtan destek alıp kuantum sıçraması yapabilir ve tüm bu isteklerinize kavuşabilirsiniz!”

Koçun her türlüsünü duymuştum da Kuantum Koçu ilk defa duydum. Yazının geri kalan kısmında sıçrama yapabilmek için gereken 21 madde sıralanmıştı. Kendini sevmeler, olumlamalar, mantralar, reikiler falan derken iyice dağıldım.

Sayfayı kapatıp önce etrafa saçılan elektron ve kuarklarımı topladım. Sonra da oturup içimde birikenleri yazdım. Yazdıkça hafifledim ama herhangi bir sıçrama olmadı.

Siz belki sıçrarsınız ümidiyle yayınlıyorum.

 

Yoga matı ve seccade

 

Kimyamız bozulduğu için nihayet fiziği de magazinleştirdik. Düz yolda zor yürüyenler kuantum sıçramadan bahsediyor. Mars deyince aklına tavla gelenler evrene mesajlar gönderiyorlar.

Yaşanan sıkıntılar, astroloji haritasındaki gezegenlerin yaptıkları açılara bağlanıyor. Ayrılan sevgililer güneş tutulmasına suç atıyor. Ruhsal arınma seanslarında yapılan nefes egzersizlerinde, bir nefes ortalama beş dolara geliyor.

Yani maddeyle mana arasında dolara endeksli, moda kavramlardan oluşan yapay bir köprü kurulmuş. Koçlar bilet kesiyor, koyunlar geçiyor...

İnsanın hem kendisini fizik dünya içinde sınırlaması hem de metafizik ihtiyaçlarını gidermek için ihraç fazlası akımlara tutunması çok ilginç. Tasavvufun beşiği olan bir coğrafyada yaşayacaksın. Ama ruha şifa bulmak için Uzak Doğu dinlerinin ritüellerine sarılacaksın! Olacak iş değil!

Hâlbuki kuantum felsefesinden geriye doğru birkaç adım atın, tasavvufa ulaşacaksınız. Yoga matını biraz kenara doğru çekin, altından seccade gözükecek. Minimalizm veya Feng-Shui yaklaşımlarına biraz yakından bakın. Gösterişten uzak durmak veya israftan kaçınmakla ilgili dinî metinlerin acemi bir tercümesi olduğunu fark edeceksiniz.

Artık mesaj göndermeyi bırakıp, evrenden gelen mesajları anlamaya çalışmak lazım. Çünkü Allah’a dua etmek yerine evrene gönderilen kısa mesajların faturası ağır olacak!..

Bununla ilgili bir karikatür görmüştüm. Kafasında huniyle oturan bir adam şöyle diyordu: “Evrene gönderdiğim mesajlar Kenan Evren’e gidiyor galiba. Sürekli darbe yiyorum.”

 

Tıkalı çakralar nasıl açılır?

 

Mutluluğu hiçbir ön şarta bağlamayan ve “Ondan gelen her şey güzeldir” düsturuyla hareket eden insanın her anı güzel geçer. Huzuru kovalarken Allah’ın adını anmaktan çekinenler de manevi boşluğu doldurmak için katalogdan kendine ruhsal arınma yöntemi seçer.

Eğer secdeye gitmek yerine, yogada “Bulasana” veya “çocuk pozisyonu” denilen hareketi yapıyorsanız...

İsteklerinize kavuşmak için dua etmek yerine meditasyon yapıyorsanız…

Evreni yaratan Allah’a yönelmek yerine, dileklerinizi evrene iletmek için Mantralara sarılıyorsanız, ortada büyük bir sıkıntı var demektir. İnançlıysanız tabii…

Yanlış sayfalarda bin satır dolaşmak yerine, Yunus Emre’nin bir mısraında geçirsek ömrümüzü keşke… Ama biz gürül gürül akan suya sırtımızı vermişiz, uzaklardan pet şişe içinde su sipariş ediyoruz. Gül bahçesinde yapma çiçeklerle oyalanıyor, kendi değerlerimize küstüğümüz için girdiğimiz bunalımdan, dolara endeksli arınma seanslarında çıkmaya çalışıyoruz.

Meditasyonda yapılan nefes egzersizleri, son nefeste bir işe yaramaz. Tıkalı çakraları açmak için elleri açıp dua etmekten daha şifalı bir şey yoktur! Eğer aradığınız huzursa şunu unutmayın!

Huzur, sadece Allah’ın huzurunda bulunur.

 

Üç cümle

 

Geçen hafta dayım vefat etti. 82 yaşındaydı. Vefatından bir hafta önce hastanede görüşmüştük. Durumu oldukça ağırdı. Zor nefes alıyordu.

“Nasılsın dayı?” diye sorduğumda, “Çok şükür. Allahü teâlâdan gelen her şey güzeldir. O ne takdir ederse en güzeli odur!” dedi.

Ömrü boyunca yaşadığı her şey, ölümün birkaç nefes gerisinde yoğunlaşıp bu üç cümlenin içine sığdı ve ölümü bir müjdeye çevirdi.

Bir ömür niçin yaşanır?

Ölüm döşeğinde işte bu cümleleri kurabilmek için!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.