Allah’tan başkasına her ne maksatla olursa olsun yarattı, yaratıcı dememelidir. Yaratmak, yoktan var etmektir. Yoktan var etmek Allahü teâlâya mahsustur.
Ehl-i sünnet itikadında olmanın şartları -1-
Ehl-i sünnet itikadına göre inanmış olmak, itikat konusunda yanlışa düşmemek, bir kimsenin doğru itikat ve iman üzere olduğunu anlayabilmek için, Ehl-i sünnet itikadında olmanın şartlarını, özelliklerini ve ölçülerini iyi bilmek gerekir. Bazı kimseler Ehl-i sünnetim diyor; fakat bir de bakıyorsunuz, bidat ehli, itikadı bozuk birinin sözlerini ve yazılarını övüyor. Yahut dinî konularda kendi aklına göre yorumlar yaparak Ehl-i sünnet itikadına uymayan şeyler söylüyor. Bazen de itikadı bozuk kimselerin Ehl-i sünnet ismini kullanarak kendi bozuk itikatlarını anlattıkları da görülüyor. Bütün bunlardan o kimsenin Ehl-i sünnet itikadının özelliklerini bilmediği anlaşılmaktadır. Ehl-i sünnet itikadında olmanın pek çok şartları ve özellikleri vardır. Bunlardan özellikle günümüzde bilinmesi gerekenlerden bazıları şunlardır:
- İman, Kelime-i tevhidin La ilahe illallah ve Muhammedün Resullullah iki kısmına birlikte inanmaktır. Yani Müslüman olmak için Muhammed aleyhisselamın peygamber olduğuna da inanmak lazımdır.
- İmanın altı şartına inanmalıdır. Yani Allahü teâlânın varlığına ve birliğine, eşi ve benzeri olmadığına, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret hayatına, hayır ve şerrin, iyilik ve kötülüğün Allahü teâlâ tarafından yaratıldığına inanmalıdır.
- Allah’tan başkasına her ne maksatla olursa olsun yarattı, yaratıcı dememelidir. Yaratmak, yoktan var etmektir. Yoktan var etmek Allahü teâlâya mahsustur. Allahü teâlâdan başkası yoktan var edemez.
- Allah adı yerine tanrı dememeli. Allahü teâlânın isimleri "Tevkifi"dir. Yani, İslamiyet’te bildirilen isimleri söylemek caiz olup, bunlardan başkasını söylemek caiz değildir.
- Kur’ân-ı kerîm okumak, sadaka vermek ve hatta bütün ibadetlerimizin sevaplarını, ölenlerin ruhlarına göndermek, onlara fayda vermekte, azaplarının hafifletilmesine veya kaldırılmasına sebep olmaktadır.
- Ehl-i kıble olduğunu söyleyen, Allahü teâlâya ve Peygamberi Muhammed aleyhisselama inandım dediği hâlde yanlış itikatta olanları tekfir etmemeli. Yani kâfir olduklarını söylememelidir.
- Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve sellem) iman edip hayattayken onu görmekle şereflenen Eshab-ı kirâmın hepsini çok sevmelidir. Dört halifesine, yakın akrabaları olan Ehl-i beytine mübarek hanımlarından hiçbirine dil uzatmamalıdır.
- Şefaat haktır. Kıyamet gününde peygamberler, salih ve iyi zatlar günahkârlara şefaat edecektir.
- İmanı gideren sözleri ve işleri öğrenip, onlardan sakınmalı. Sabah ve akşam iman tazeleme duasını okumalı.