İçinden bir şeyler akıp gitmişti!..
Olayların nasıl geliştiğini, bir yandan ağlayan bir yandan da derin nefeslerle anlatan Pelin'den öğrendi. Kazayı, ardından hastaneye kaldırılışı, kendisine nasıl haber verildiğini bir çırpıda anlattı genç kız. Sonra usulca kaldırdı başını ve Serdar'a baktı: - Babam benimle konuştu Serdar, neler olduğunu anlattı. Annenle evliymiş... Serdar başını salladı: - Biliyorum. Geçen gün oturdu, hayatını anlattı bana. Annenle nasıl evlendiğini, nasıl ayrıldığını, hapishanede babamla nasıl tanıştığını. Serdar irkildi: - Babanla mı? Pelin başını salladı: - Evet, babamla. Turgay benim öz babam değil. Benim babamın adı Hidayet. Annemle birlikte benim doğumum için hastaneye giderken trafik kazasında ölmüşler. Ama ben doğmuşum. Babam Turgay babama emanet etmiş beni. Turgay babam annenden ayrıldıktan sonra bir daha hiç evlenmemiş. Serdar kulaklarına inanmıyordu. İçini kemiren, kendini kahreden o korkunç düşünce gerçek değildi. Avaz avaz bağırmak geliyordu içinden. Sevgiyle baktı genç kıza. Onun daha fazla bir şey bilmediğini farkındaydı. Duygularına hâkim olmaya çalıştı. Pelin hiçbir şeyden habersiz anlatmağa devam ediyordu: - Tabii bütün bunları duyunca ona hak verdim. Yine de seni bulup bunları anlatacaktım. Ya sen nereden öğrendin? - Sibel abladan. Annem ve babam bilmiyorlar. Söylemek niyetinde de değilim. Annemle Turgay Bey bir geçmişi paylaşmışlar ve bu paylaşım çok da sevimli bir şekilde sonlanmamış. Eskiyi yeniden annemin karşısına koymanın bir anlamı yok diye düşündüm. Pelin gülümsedi: - İkimiz de aynı kararı vermişiz demek ki. Durdu: - Ama bu kazayı öğrenince bana yardım edebilecek bir tek sen geldin aklıma. Neden bilmiyorum, bir tek seni aradım o şaşkınlıkla. Belki bilinçaltı bilmiyorum, doktorsun ya... Mahcup bir şekilde başını öne eğdi. Serdar: - İyi ettin Pelin, bence çok iyi ettin. Bu sırada koridorun sonunda doktor göründü. İkisi de kalktılar ayağa: - Turgay Bey kendine geldi. Ama durumu hâlâ kötü. Birkaç kelime konuşmak isterseniz... Pelin hıçkırarak atıldı. Serdar teşekkür etti. İçinden bir şeyler akıp gitmişti. > DEVAMI YARIN