"Şev­val, ben hâlâ a­dam o­la­ma­dım!"

A -
A +

Şev­val te­le­fo­nu ka­pat­tık­tan son­ra kol­tu­ğun­da ge­ri­ye doğ­ru yas­lan­dı. Duy­gu­la­rı al­lak bul­lak­tı. Bu­gü­ne ka­dar ya­şa­dı­ğı bü­tün her şe­yin so­rum­lu­su olan Ta­mer yıl­lar son­ra ye­ni­den ha­ya­tın­day­dı. Hem de önem­li bir yer­de. Bu dü­şün­ce­ler için­de his­le­ri­ni kon­trol al­tın­da tut­ma­ya ça­lı­şır­ken te­le­fo­nun se­siy­le ir­kil­di. Ha­zal'dı ara­yan: - An­ne, biz gel­dik. Ba­bam da bu­ra­da. Lo­bi­de­yiz. Gel­mek is­ter mi­sin? Şev­val du­dak­la­rı­nı ısır­dı. Bir­kaç sa­ni­ye­lik bir ses­siz­lik­ten son­ra ce­vap ver­di: - Ta­mam kı­zım, ge­li­yo­rum. Te­le­fo­nu ka­pa­tıp ay­na­ya git­ti. Yü­zü­ne bak­tı dik­kat­le. Yut­kun­du: - On al­tı yıl son­ra... Ne acı­dır ki hiç­bir şey his­set­mi­yo­rum. Bu söz­ler­den son­ra saç­la­rı­na bir iki fır­ça dar­be­si vu­rup blu­zu­nu dü­zelt­ti. Üze­rin­de kı­sa kol­lu, ma­vi ve si­yah de­sen­li şık bir bluz var­dı. Asan­sö­re bi­nip bek­le­me­ye baş­la­dı. Lo­bi ka­la­ba­lık de­ğil­di. Et­ra­fı­na ba­kın­dı ve Ha­zal'ı gör­dü. Kar­şı­sın­da otu­ran şa­kak­la­rı kır­laş­mış ada­mı göz­le­ri­ni kı­sa­rak in­ce­le­di. De­rin bir ne­fes al­dı ve ken­din­den emin bir şe­kil­de sert adım­lar­la yü­rü­ye­rek yan­la­rı­na gel­di. Du­dak­la­rı­na güç­lük­le yer­leş­tir­di­ği sı­ra­dan bir te­bes­süm­le eli­ni uzat­tı: - Mer­ha­ba Ta­mer, na­sıl­sın? Ta­mer ye­rin­den bir ok gi­bi fır­la­mış­tı. Şaş­kın bir şe­kil­de bak­tı ka­rı­sı­nın göz­le­ri­nin içi­ne. - Mer­ha­ba Şev­val, çok de­ğiş­miş­sin... Şev­val kol­tuk­lar­dan bi­ri­ne otur­du: - Uzun yıl­lar ol­du Ta­mer. Ta­bi­i ki de­ği­şe­ce­ğiz. Se­nin de saç­la­rın ağar­mış, ki­lo da al­mış­sın. Son­ra kı­zı­na dön­dü: - Na­sıl­sın be­be­ğim? - Çok iyi­yim an­ne, ba­bam­la öy­le gü­zel gez­dik ki... Gü­lüm­se­di Şev­val. Ta­mer'e dön­dü: - Na­sıl­sın, ne­ler ya­pı­yor­sun? Omuz­la­rı­nı kal­dır­dı adam: - Hiç, hiç­bir şey, bil­di­ğin gi­bi. Hâ­lâ adam ola­ma­dım an­la­ya­ca­ğın... Şev­val kı­sa bir kah­ka­ha at­tı: - Hâ­lâ adam ola­ma­dı­ğı­nı bi­li­yor­san bi­raz adam ol­muş­sun de­mek­tir. Son­ra cid­di­leş­ti: - Ney­se, boş ver bun­la­rı... Bir şey­ler içer mi­sin? Ta­mer ezil­di­ği­ni his­se­di­yor­du. Aya­ğa kalk­tı: - Ben gi­de­yim ar­tık. Geç ol­du, Ha­zal da yo­rul­du. Son­ra tek­rar ara­ya­bi­lir mi­yim? Şev­val ko­ca­sı­nın göz­le­rin­de bü­yük bir piş­man­lık ve acı gör­müş, yü­re­ği bur­kul­muş­tu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.