"AB havucu" ve Sevr

A -
A +

Türkiye, Müslüman ülkelerin aynı zamanda laik olabileceğini tüm dünyaya ispat etti. AB, Türkiye ile müzakerelerine hemen başlamalıdır. Türkiye, büyük Orta Doğu'da sağlam bir demokrasi, büyük örnek. Türkiye'yi AB'ye almak, AB'nin tek bir dinin kulübü olmadığını gösterecektir." Yukarıdaki değerlendirmeler, İstanbul'da yapılan NATO Zirvesi'nde, ABD Başkanı George Bush tarafından yapıldı. Aklı selim düşünen her Türk vatandaşının, memnuniyet tepkisi vereceği sözler... İşte, "Stratejik ortak böyle olur" dedirtecek türden bir açıklama... Tuzağa dikkat Ama kazın ayağı hiç de öyle değil... Gelin, Bush'un açıklamasındaki "riya perdesini" kaldıralım... Çünkü, "AB havucu" uzatılarak, Türkiye çok tehlikeli bir tuzağın içine çekilmek istenmektedir. Bu tuzağın ekseninde, Büyük Orta Doğu'nun istilası bulunmaktadır. Eğer, Türkiye, ABD Silahlı Kuvvetleri'nin askeri üssü haline getirilirse de ilk önemli adım atılacaktır. Bu amaçla; * Trakya'da geniş çaplı yeni bir üs, * Mardin-Batman-Silopi üçgeninde, istediği zaman Türkiye dışında operasyon yapma hakkına sahip, 18 bin muharip ABD askerini barındıracak bir karargah, * Batman'da havaalanı üssü, * Sabiha Gökçen Havalimanı, * Trabzon ve Samsun limanları, * İskenderun Körfezi * Ve ABD savaş gemilerine Türk boğazlarından bildirimsiz geçiş hakkı istenmektedir. Dikkatinizi, bu talep listesinin son maddesine çekmek istiyorum. Bu madde, Türk yurdunu, Haçlı ülkeleri arasında pay etmek için, Osmanlı'ya dayatılan Sevr Anlaşması'nın 37'nci maddesinin tekrarından başka bir şey değildir. Sevr'in 37'nci maddesi ile Türk boğazları, yabancı savaş gemileri ve uçaklarına tamamen açılmak istenmişti. Bakın o madde ne diyordu: "Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve Karadeniz Boğazı'nı kapsayan Boğazlar'da gemilerin gidiş-gelişi, gelecekte, gerek barış zamanında gerek savaş zamanında, bayrak ayırımı yapmaksızın, bütün ticaret ve savaş gemileriyle askerlik ve ticaret uçaklarına açık olacaktır." Büyük devlet nasıl olunur? Maalesef, uzatılan bu "AB havucu" karşısında tam bir aymazlık örneği sergiliyoruz. "Bu iş tamam, Aralık'ta AB ile müzakere tarihi kopartırız" diye havalara zıplayıp, "çak, çak" diye sevinç naraları atıyoruz. Ama, bir de Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın, NATO Zirvesi'nde, ABD'nin dayatmalarına tokat gibi verdiği yanıta bakın: "Biz dostuz, hizmetkar değiliz!!!" İşte, büyük devlet olmanın önemi ve gereği...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.