Anayasa, "Başbakan, Bakanlar Kurulunun başkanı olarak, bakanlıklar arasında işbirliğini sağlar ve hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetir. Başbakan, bakanların görevlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirilmesini gözetmek ve düzeltici önlemleri almakla yükümlüdür" diyor. Anayasa'daki bu iki kısa cümle, yürütmenin başı olan Başbakan'ın Türkiye'nin idari sistemi içindeki kilit rolünü ifade ediyor. Bir yandan idari sistemimiz, bir yandan da geleceği ile ilgili önemli kararların arifesinde bulunan ve doğum sancıları çeken Türkiye "güçlü bir başbakan"ı zorunlu kılıyor. Ekonomide, siyasette ve dış politikada "deve dişi" gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Refah beklentisi içindeki milyonların geleceği, bu sorunların aşılmasına bağlı... Başbakan Bülent Ecevit, artık gizlenemeyecek kadar ortada olan ciddi sağlık sorunları nedeniyle, büyük sorumluluk gerektiren bu ağır yükü taşıyamıyor. Siyasetçiler ve köşe yazarları, sözcüklerini son derece dikkatle seçerek, nezaketi ve saygıyı elden bırakmadan, Ecevit'in sağlığının hem kendisi hem de ülke için ne kadar dramatik bir hal aldığını, Başbakan'ın artık çekilmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyorlar. Kimileri ise, bu ölçülü yorumları bile "saygısız, insafsız, yakışıksız" bularak, Başbakan'ın sağlığı konusunda "duygu sömürüsü" yapmayı tercih ediyorlar. Hem Başbakan'a hem de ülkeye kötülük yapıyorlar. Nasıl Başbakan'ın sağlığı bir politik sömürü malzemesi yapılmamalıysa, duygu sömürüsü malzemesi de yapılmamalıdır. Başbakanımızın sağlığı, her vatandaşımız için son derece önemli olmakla birlikte, bunun ülkenin sağlığını tehdit eder duruma geldiğini söyleyenlere de kulak vermek gerekir. Siyasi Partiler ve Seçim Yasası ortada duruyor. AB konusunda son dakikaya girildi. Demokratikleşme konusunda uzatmaları oynuyoruz. Krizden çıkış için ülke olarak bir ışık beklerken bu ülkenin halkını ikircikli ve çelişkili bir durumda bırakmaya kimsenin hakkı yoktur. Güven ararken, güven bunalımına düşmüş bir ulusun içinde bulunduğu durumdan nasıl kurtulacağını kimsenin sorduğu yok. Varsa da yoksa da Başbakanımızın sağlığı... Bugün Türkiye, yeşil sahalarda Brezilya'ya karşı mücadele verecek. Türkiye Kore'de tek yürek... Siyaset Oran'da tutuklu kaldı. "Kırmızı-beyaz" sözleriyle sloganlaşan coşkunun, siyasete ve ekonomiye de yansıması dileğiyle...