Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terkeder." Yüce önderimiz Atatürk'ün bu sözleri eğitimin önemini en iyi şekilde anlatıyor. Eğitimde başarı sağlanamadıkça, ne ekonomide, ne siyasette ne de başka bir alanda başarılı olmak mümkün değil. Herşeyin başı eğitim... Ankara Ticaret Odası olarak eğitime her yıl önemli katkılarda bulunuyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Ankara'da 4 adet ilköğretim okulu yaptırdık. Son 7 yılda toplam 13 bin 244 lise ve üniversite öğrencisine 8 trilyon 373 milyar lira karşılıksız burs verdik. Aynı dönemde toplam 828 milyar 548 milyon liralık kırtasiye, sırt çantası, kaban ve ayakkabı dağıttık. İlköğretimden üniversiteye kadar eğitimin her basamağına katkıda bulunmaya gayret ettik. Bu yıl da eğitim yardımlarımız devam edecek. Ancak geçen yıllardan farklı olarak 2003-2004 eğitim öğretim döneminde, "Ankara'da kalemsiz deftersiz öğrenci kalmayacak" sloganıyla "1 milyon defter-1 milyon kalem kampanyası" başlattık. Ankara Ticaret Odası olarak Başkent'in yoksul bölgelerindeki ilköğretim okullarında 100 bin kalem ve 100 bin defter dağıtacağız. Kampanyaya Sabah Gazetesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, işadamları Salih Bezci ve İbrahim Berkman, Ayakkabı Dünyası ve Fatih Kalem Fabrikası da katıldı. Daha kampanyanın başında 450 bin rakamına ulaştık. Ankaralı tüm işadamlarından da kampanyaya destek vermelerini rica ediyorum. Çocuklar bizim geleceğimiz... En iyi yatırım eğitime yapılan yatırımdır. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in odamızı ziyareti sırasında kampanyayı kamuoyuna duyurduk. Sayın Bakan da 10 bin kalem bağışıyla kişisel olarak kampanyamıza destek verdi. Defter ve kalem dağıtılacak öğrencileri Ankara Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü belirleyecek. Bu arada eğitim-öğretimle ilgili çok önemli bir konuya daha değinmek istiyorum. Her eğitim-öğretim yılının başında zorunlu bağış şeklinde velilerden alınan "okul kayıt ücretleri" konusu Türkiye'nin gündemine oturuyor. Bağış yapmayan velinin çocuğu okula kaydedilmiyor. Özellikle yoksul bölgelerde çocuğunun defter ve kalemini bile alamayacak durumda olan vatandaşlarımız bir de kayıt ücreti kâbusu yaşıyor. Bu konuda bize de her gün yüzlerce şikayet ulaşıyor. Ziyareti sırasında Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'ten "zorunlu bağış" sorununa bir çözüm bulunması talebimizi ilettik. Bağış zorunlu olmaz, zorunluysa bağış olmaz. Sayın Bakan'a bu konuda da destek vereceğimizi söyledik. Bu yıl ATO olarak Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmek üzere bir ilköğretim okulu daha yaptıracağız. İşadamı Salih Bezci de bir ilköğretim okulu yaptırarak eğitime destek verecek. Bakan Hüseyin Çelik, Ankara'da 17 işadamının okul yaptırmak için kendilerine başvurduğunu söyledi. 4842 sayılı yasa, okul yapımına harcanan para için vergi muafiyeti getiriyor. İşadamlarına çağrıda bulunmak istiyorum. Ödediğiniz vergilerin nereye harcandığını somut olarak görmenin yolu okul yaptırmaktır. OECD, 23 ülkede eğitim araştırması yapmış. 20-24 yaş arası nüfus içinde eğitimlilerin oranının en düşük olduğu ülke yüzde 12 ile Türkiye. Bu oran, Danimarka'da yüzde 54, Fransa'da yüzde 54, Polonya'da yüzde 45, Belçika'da yüzde 44, İspanya'da yüzde 43, Norveç'te yüzde 42, Almanya'da yüzde 35, Avusturya'da yüzde 28... OECD ortalaması yüzde 37. Lise mezunları arasında üniversiteye girebilenlerin oranının en düşük olduğu ülke yine Türkiye. Finlandiya yüzde 71 ile ilk sırada yer alırken Türkiye yüzde 20 ile en geride... OECD ortalaması yüzde 45. Eğitimde katetmemiz gereken uzun bir yol var. Bu yolda başta işadamları olmak üzere sivil toplum örgütlerine ve gücü yeten herkese çok büyük görevler düşüyor.