IMF tahsildarı Kemal Derviş, uzun arayışlardan sonra nihayet siyaset yapacağı adresi belirledi. Yakasına CHP rozetini taktıktan sonra Derviş'e bir haller oldu. Ekonominin patronu iken emeklinin, memurun yoksullaşmasına yol açan, gözünün yaşına bakmadan 40 bin kişinin işini kaybetmesine destek veren, çiftçinin sofrasındaki iki ekmekten birisine göz diken, esnafı tüccarı perişan eden Kemal Derviş, katılım töreninde emekliden, işçiden, memurdan, çiftçiden bahsetmeye başladı. Derviş, IMF'nin patronajında, Türkiye nüfusunun yüzde 46'sını oluşturan çiftçi kesimini yüzüstü bıraktı. IMF'nin gözüne girmek için bütçede çiftçiye ayrılan paranın verilmesini engelledi. Depremzedeler için halktan toplanan parayı bile kullandırmadı. Bunları biz değil ekonominin yeni patronu Devlet Bakanı Masum Türker söylüyor. Geldiğinden beri tek bir sosyal politika uygulamayan sözde sosyal demokrat (!) Kemal Derviş şimdi hangi yüzle meydanlara çıkıp oy isteyecek? Amerikalı aydınların "Dünyayı fethe çıkan sermayenin müfreze kolu" olarak nitelediği IMF tarafından Türkiye'ye gönderilen Derviş, yıllarca Dünya Bankası'nda yoksul ülkeleri kurtarma projesinde çalıştı. 4-5 ülkeyi kurtarmaya kalktı, hepsini de batırdı. Sıra Türkiye'ye geldi. "Batırma uzmanı" Derviş bizim ekonomiyi kurtardıktan sonra şimdi de "sosyal demokrat" kisvesi altında Türkiye'yi kurtarmaya soyunuyor. Büyük kurtarıcının (!) başarıları ortada... İşçiden, memurdan, emekliden, çiftçiden, tüccar ve esnaftan, hatta depremzedelerden esirgenen paralar nereye gitti? Aşağıdaki veriler CHP'nin Haftalık Ekonomi Bülteni'nden aynen alınmıştır. (Yıl: 3 Bülten No: 67) 2002 Mayıs ayı itibariyle, Bütçe açığının toplam bütçeye oranı % 34.5 (Yeni Rekor) Faiz giderlerinin, Konsolide Bütçe içinde payı: % 54.1 (Yeni Rekor) Yatırım harcamalarının, Konsolide Bütçe içinde payı: % 2.4 Tarımsal Destekleme harcamalarının, K. Bütçe içinde payı: % 1.9 Faiz Dışı Fazlanın, K. Bütçe içinde payı: % 19.6 (Yeni Rekor) olarak gerçekleşmiştir... Yılın ilk beş ayında faizler için 24 katrilyon 631 trilyon lira harcanmıştır. Gelişmiş ekonomilerde reel faizler yüzde 2 veya 3'lerle sınırlı iken, ülkemizde kamu kesimi, dünyanın halen hiçbir ülkesinde var olmayan düzeylerde, yüzde 20-30'lar gibi fahiş oranlarda reel faiz ödeyerek borçlanmıştır. Ekonomiyi kurtarma iddiasıyla gelip 18 ayda yerin dibine batıran, sağı solu (!) belli olmayan Derviş mi ülkeyi kurtaracak? Türkiye'de ekonomiden anlayan adam yokmuş gibi ülkenin ve siyasetin geleceği Derviş'e endekslendi. Sanki Derviş olmazsa Türkiye'nin sorunları çözülemeyecekmiş gibi bir hava estiriliyor. Halbuki Türkiye'nin bugün yaşadığı sorunların temel nedeni bizzat Derviş'in uyguladığı ekonomik program ve onun arkasındaki IMF'dir. Seçimden sonra makyajını silince, sosyal demokratlığı da "kerameti" de kendinden menkul Derviş'in gerçek yüzü ortaya çıkacak.