Geçtiğimiz hafta, "fısıltı gazetesi" marifetiyle, benim hakkımda bir tezvirat yayıldı. İddia şuydu: "Sinan Aygün, medya aracılığıyla kamuoyuna aktardığı araştırma-raporlarla muhalefet dozunu artırdı. Bu nedenle Türkiye Gazetesi yönetimi rahatsız oldu ve Aygün'ün yazılarına ara verilmesi kararı alındı." Yazarı olmaktan ve okumaktan büyük keyif duyduğum Türkiye Gazetesi Genel Müdürü Mücahid Ören beyefendiyi aradım. Tabii ki, iddiaların aslı astarı yoktu... Tam tersine, Türkiye Gazetesi yayın ailesi içinde olduğumdan duyulan memnuniyet dile getirildi. Gerçek şu Bir konuya açıklama getireyim. Muhalefet lideri olmak gibi bir misyonum yok. Ama... Kendisine iş, hastasına şifa arayan, fuhuşa zorlanan, dilencilik yapmak zorunda kalan, iflasın eşiğinde sürünen, mafyanın eline düşen, cehalet batağına saplanan, onlarca gariban insanın çaresizliğini gördükçe kahroluyorum. Gücüm ve imkânlarım dahilinde, bu yaraların sarılmasına biraz katkım olursa da mutluluktan uçuyorum. Çünkü bu insanlar, benim insanlarım. İstiyorum ki, insanca yaşamanın asgari düzeyini yakalayabilsinler. Tüm çırpınışımın sebebi bu. Gün geliyor yardım kampanyaları düzenliyorum. Gün geliyor, çarpıklıkları rapor ve araştırmalar halinde kamuoyuna yansıtıyorum. Herkese aynı mesafe İktidarda hangi parti olursa olsun, bu duruşum değişmedi, değişmez de... Ben iktidarların değil, halkın adamıyım. İyiyi alkışlar, kötüyü eleştiririm. Hz. Muhammed'in şu sözünü, hep ilke edinmişimdir: "Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır." Çok şükür, maddi bir sıkıntım yok. Huzurlu bir yuvam var. Yönetim Kurulu Başkanı olduğum Ankara Ticaret Odası'ndan maaş falan almam. Yönetimdeki arkadaşlarım da öyledir. Sabah erken saatlerden, gece yarılarına kadar çalışırım. Eve gittiğimde ise ülke sorunları ve çözümlerine ilişkin yayınları okur, kafa patlatırım. Öyleyse, ülkeye hizmet etmekten başka ne amacım olabilir ki? Mesele şu ki, her yanlışı işaret ettiğimde, bir dizi fincancı katırını ürkütüyorum. Öyle olunca da, hakkımızda olur olmaz şayialar üretiliyor. Ülkeme borçluyum Kimse mükemmel değildir. Hiç hata yapmadım demek mümkün mü? Önemli olan, bu hatalardan arınma erdemine ulaşabilmek. Her geçen gün kendimi geliştirerek, sosyal hayatımıza katkıda bulunmaya gayret ediyorum. Bugün bu görevde, yarın başka bir pozisyonda olur, bu gayemden hiçbir taviz vermemeye azami özen göstereceğim. Çünkü, sahip olduğum tüm maddi ve manevi değerleri, bu ülkenin evladı olmaya borçluyum. Borç hanemin sıfırlanması için de, daha çok çalışacağım. İyi haftalar...