Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, hükümetin TBMM lojmanlarının satışına ilişkin projesini bir basın toplantısı ile açıkladı. Proje, lojmanların Türkiye Ticaret Merkezi'ne dönüştürülerek satılmasını öngörüyor. Lojmanlara 70 bin dolar ile 600 bin dolar arasında değer biçiliyor ve toplam 300 trilyon liranın üzerinde gelir bekleniyor. Milli Emlak Genel Müdürlüğü, Emek İnşaat ile anlaşma yaptı. Emek İnşaat da İstanbullu bir firma olan Reha Medin Emlak Hizmetleri Şirketi ile anlaşma imzaladı. Bu hizmetin karşılığında her iki şirkete de yüzde 2 komisyon ödenecek. Hiçbir ön hazırlık ve etüd yapılmadan tasarlanan ve ayakları yere basmayan proje, ciddi kuşkular uyandırıyor. Cevaplanması gereken pek çok soru var. Projeyi hazırlayanlar, Meclis lojmanlarının bulunduğu arsanın tapu ve imar sorunları olduğunu biliyorlar mı acaba? Ankara ticaretinden biraz anlayan herkes, kat mülkiyeti bile bulunmayan bir yere kimsenin 400 bin dolar vermeyeceğini bilir. Dolayısıyla lojmanların satışından beklenen gelir de, satış yöntemi de sanaldır. Ankara Ticaret Odası olarak görüşümüz alınsaydı, bu bilgileri memnuniyetle paylaşırdık. Doğrusu, lojmanlar iddialı bir ticaret merkezine dönüştürülecekse, ATO'nun görüşü alınmalıydı. Gelelim diğer soru işaretlerine... Eğer bu proje başarıya ulaşmazsa ve lojmanların üçte biri satılırsa, satın alanlar arsanın tümü üzerinde hak sahibi olmayacak mı? Buradan daire alan birkaç kişi kısa yoldan çok değerli bir arazide söz hakkı etmeyecek mi? Korkarız ki bu modelle birkaç kişi zengin olacak. Çünkü bu fiyatlarla lojmanların satışı mümkün değildir. Bu sistemle lojmanlar satılamaz. Alan birkaç kişi de arazinin tümü üzerinde söz hakkı eder. Ankara'nın en değerli yerinin ve yerleşim alanının tamamen ticaret bölgesine dönüştürülmesi kentleşmeye de aykırıdır. Doğru model, kat karşılığı verilerek oluşturulacak yerleşim alanının merkezine bir ticaret merkezi kurmaktır. Konutlarla desteklenmiş bir ticaret merkezi çok daha büyük gelir getirir. Satışları gerçekleştirecek danışmanlık şirketinin İstanbul'dan seçilmesi de yanlıştır. Bünyesinde 3000 emlakçı barındıran Ankara Ticaret Odası, doğru bir projeyi hayata geçirmek için bedava hizmet vermekten kaçınmazdı. Tasarrufun önemli olduğu bir dönemde 6 trilyonluk komisyon ödemeye de gerek kalmazdı. Proje, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na da verilebilirdi. Sayın Unakıtan, başarılı bir bakanımız... Kendisini her konuda destekliyoruz. Ancak, Sayın Bakan, sivil toplumla ilişkilere son derece önem verdiğini belirtmesine karşın projenin oluşumunda ATO'yu unutmuştur ve lojmanların satışı konusunda yanıltılmıştır. Başarıya ulaşmazsa -ki bu projenin başarıya ulaşma şansı neredeyse sıfırdır- ortaya tam bir kaos çıkacaktır. Bu araziyi satış ya da kat karşılığı modelle değerlendirme şansı da ortadan kalkacaktır. Yol yakınken yanlış yoldan dönülmelidir. Ankaralı tüccarları, tapu ve imar sorunu olan bir yere yatırım yaparak maceraya girmemeleri konusunda uyarmak istiyorum. Bu satış dört bilinmeyenli bir denklemden farksızdır.