Siyasetçilerimiz 15 yaşındaki Halil kadar olamadı

A -
A +

Bu haftaki yazımda sizlere 15 yaşındaki Halil'i takdim etmek istiyorum. Halil Kanadıkırık, Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi 2. sınıf öğrencisi... Kendisini, bana gönderdiği bir e-mail aracılığıyla tanıdım. Halil, e-mail'inde Türkiye meseleleri üzerine kafa yorduğunu, kendince çözümler ürettiğini ve bunları benimle paylaşmak istediğini yazıyordu. Arkadaşlarıyla sokakta top oynamak dururken enerjisini ülke meselelerine harcayan bu çocuğu tanımak istedim. Elinde dosyalarla çıktı geldi... Halil'in dosyalarının arasında neler yok ki! Avrupa Birliği, IMF programları, bor madeni, teknoloji... İnternet sitelerinden, kitaplardan, dergi ve gazetelerden derlediği bilgileri yorumlamış. Bakın, IMF konusunda neler düşünüyor: "Türkiye bugün IMF'ye en çok borcu olan ülke. Özellikle kriz zamanı alınan borçlar Türkiye'yi bu hale getirdi. Ben şahsen ülkemin her ne durumda olursa olsun dış veya iç borç almasına karşıyım. Çünkü, Victor Hugo'nun dediği gibi, borç almak köle olmanın başlangıcıdır. Borç alarak bugünü kurtarabiliriz ancak geleceğimizi satmış oluruz." Avrupa Birliği'nin üyelik şartları konusunda da yaşından beklenmeyen bir yorum yapmış: "AB üyesi Fransa, ülkesi içinde yaşayan Britonların kendi dillerinde eğitim hakkı isteğini veto ettiğinde buna karışmayan AB, Kürtçe eğitim meselesini daha tartışma halindeyken AB'ye girmenin şartları arasına sokuyor." Bizim kelli felli siyasetçilerimiz arasında Halil'in ülkesine sevgisi, ülkesinin sorunlarına ilgisi, ciddiyeti ve entelektüel kapasitesinden yeterince nasibini alamamış olanlar var. Halil, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde okumak, daha sonra da siyasetçi olmak istiyor. Bu azimle başarılı olacağına yürekten inanıyorum. Eğitim sistemimizin tüm aksaklıklarına rağmen Türkiye'de Halil gibi zeki binlerce genç yetişiyor. Ancak bu gençlerimizin kıymeti bilinmiyor. Ekonomik krizler yetişmiş beyin gücümüzü göçe zorluyor. Türkiye, beyin göçü veren 34 ülke içinde 24. sırada yer alıyor. 1960'lı yılların başlarından itibaren özellikle Avrupa ülkelerine başlayan beyin göçü, şimdilerde ABD'ye yöneliyor. Türkiye'de kriz nedeniyle her 100 kişiden 15'i işini kaybetti. "Beyaz yakalılar" olarak isimlendirilen eğitim düzeyi yüksek nitelikli işgücünün üçte biri işsiz kaldı. İşsizlerin üçte ikisini 35 yaşın altındaki bireyler oluşturuyor. Türkiye gibi genç nüfusa sahip bir ülke için bu rakamlar ürkütücüdür. Halil vesilesiyle, ülkeyi yönetenlere, gençlerimize iyi bir gelecek sağlamakla yükümlü olduklarını hatırlatmak isterim. Not: Halil'in çalışmalarını merak edenler kanadikirik87@mynet.com adresinden ulaşabilirler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.