Yüksek vergi süründürmez öldürür...

A -
A +

Cuma günü gazete sayfalarını süsleyen "Vergide Katrilyonluk Kaçak" haberini okumuşsunuzdur. Maliye Bakanlığı, Türkiye genelinde vergi mükelleflerinin sadece yüzde 0.8'i üzerinde yaptığı denetimlerde 13.3 katrilyon liralık gelirin beyan edilmeyip, verginin kaçırıldığını ortaya çıkarmış. Kaçırılan vergi miktarının 4-5 katrilyon lirayı bulduğu hesaplanmış. Bunları biliyorduk. Bu noktaya gelineceğini yıllardır ifade ediyorduk. Bu noktaya nasıl gelindiğini, Ankara Ticaret Odası (ATO) olarak yaptığımız araştırmaları bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum. ¥ Cumhuriyet tarihi boyunca 113 kez değişikliğe uğrayan adeta yamalı bohçaya düşmüş bir vergi sistemi ile vergi toplamaya çalışıyorsak... ¥ 29 farklı vergi çeşidi ve 221 vergi işlemi için 72 gün vergi dairesine gidilen bir vergi bürokrasisi içindeysek... ¥ Enflasyon muhasebesi olmadığı için ikinci bir enflasyon vergisi ödemesi ile karşı karşıya bırakılmışsak... ¥ Kişisel hiçbir mal ve hizmeti gider yazamadığımız için fiş talep etmeyi özendiremiyorsak... ¥ Dürüst davranıp yasalara uygun şekilde hareket eden esnaf, tüccar ve sanayici için "vergi cehennemi", buna karşılık vergi kaçıranlar için "vergi cenneti" haline gelmişsek... ¥ Yüksek vergi oranları nedeniyle kayıtdışılığı bizzat devlet eliyle teşvik ediyorsak... ¥ Yatırımı destekleyemiyor, istihdamı tutamıyor, üretim yapamıyorsak, vergiyi kimden ve nasıl toplayacağız? Diğer yandan, halkın yüzde 92'si toplanan vergilerin gerekli yerlere sarfedilmediği, yani kendisine yol, su, elektrik ve eğitim olarak geri dönmediği inancındadır. Parasının, pulunun hortumculara, uğursuza kaptırıldığını düşünmektedir. Saadet zinciri Sürekli olarak kayıtlı mükelleflerin üzerine gidilip vergi alınması, buna karşılık kayıtdışında olanların her zaman kazançlı çıkmasından, bu saadet zincirinin kırılamamasından rahatsızlık duymakta, bu makûs talihin bugün de döndürelemeyeceğine inanmaktadırlar. Doğduğu gün hastanede, doğumevinde doğum ücreti, yatak ücreti, bakım ücreti içerisinde yüzde 18 vergi ödeyerek dünyaya "merhaba" diyen bir bebek, 67 yıl sonra öldüğünde kefen parası içerisinde yine yüzde 18 KDV ödeyerek hayata "veda" etmektedir. "Beşikten mezara kadar" devlete vergi veren, ancak karşılığında devletin eziyeti ile per perişan edilen vatandaş ne yapar sizce?!. Kaçar, sistem dışına çıkar, el altından iş yapar... Zindelik nöbetleri Fransızların güzel bir sözü vardır "Fazla vergi, vergiyi öldürür" diye... Hükümetler vergide dozu artırdıkça hastaya yani kamu maliyesine iyi geldiğini sanıyorlar. Oysa olan, ölmekte olan bir hastanın son "zindelik nöbetleri"dir. Türkiye'de son 3 yıldır yapılan budur. Vergiyi artırdılar, ilk aşamada vergi gelirleri yükseldi, biraz daha artırdılar yine yükseldi, üçüncü dozda mükellef öldü, dolayısıyla, vergi de öldü. Yazımın girişinde bilgilerinize sunduğum haberin özeti budur işte!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.