Zirvenin satır araları

A -
A +

Cuma günü günlerdir beklenen zirve, eksik kadroyla tamamlandı. Zirveden "uyum" çıktığı açıklandı. Birkaç gündür toz duman içinde kalan Türkiye yıkıntısının göçükleri altından neleri çıkarabildiğimize bakalım. 1- AB konusunda dış ilişkileri yürüten Dışişleri Bakanı'nın toplantıya çağrılmaması, Başbakan Ecevit'in ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in katılmaması zirveyi "topal" kılmıştır. 2- Ancak, siyasi parti liderlerinin sağduyulu yaklaşımları, "hastalık" havasını dağıtmış, zirveden beklenmedik bir "sağlık" çıkarmıştır. 3- Türkiye nihayet bir Cumhurbaşkanının olduğunu hatırlamıştır. 4- Türkiye'nin sayın Ecevit ile yola devam etme imkanının kalmadığı bir kez daha gün ışığına çıkmıştır. 5- DSP'nin bu konuda artık bir karar verme noktasına geldiği anlaşılmıştır. 6- Bakanlar Kurulu'nu 1 aydır toplayamayan, MGK'ya ve Liderler Zirvesi'ne katılamayan Başbakanın, ülkesinin önünü açmak adına inisiyatif alması beklentisi güçlenmiştir. "Ülkesi adına karar veren karar vericiler, kendileri için de 'cesur' kararlar alabilmelidir" sözü, güçlü şekilde yankı bulmuştur. 7- Başbakanın tedavi masraflarını cebinden ödemesi, Türkiye'nin ödediği fatura ile yan yana konulduğunda Türkiye'nin kaybının daha fazla olduğu görülmüştür. 8- Başbakanın sağlık durumu kişisel bir sorun olmaktan çıkmış, bir devlet sorunu haline gelmiştir. 9- Meclisten veya iktidar partileri içerisinden farklı iktidar seçenekleri çıkabileceği umudu güçlenmiştir. 10- AB konusunun kimsenin tekelinde olmadığı altı çizilerek vurgulanmış, konunun bundan sonraki gelişmeler için bir ülke politikası olarak ele alınacağı yargısı kuvvet kazanmıştır. 11- İstenirse uzlaşma ile her sorunun çözülebileceği bir kez daha görülmüştür. 12- Bugün yaşananlar, Türkiye'nin içinde bulunduğu krizin ekonomik değil "siyasi" bir kriz olduğunu ortaya koymaktadır. Bu kriz aşılmadan diğer krizlerin aşılma imkanı yoktur. Türkiye AB kadar Siyasi Partiler ve Seçim Yasası'nın değiştirilmesi konusuna da eğilmelidir. 13- AB konusunda Türkiye'nin hâlâ kafasının karışık olduğu ve bir netlik kazanmadığı anlaşılmıştır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.