20 yıl sonra…

A -
A +

"Nasıl olur?” diye kendime sorular sorarken varmıştık bile doktor amcanın odasına...

 

 

 

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşıma uğramıştım. Sevindik birbirimizi görünce. Her esnaf gibi hemen sordu “Ne içersin abi?” diye. Ben de her zamanki gibi “zahmet vermeyeyim” dedim ama nafile… 

 

Çağırmıştı bile çırağı. 10-11 yaşlarındaki çırak geldi koşa koşa. Ve kırk yıllık esnaf gibi sordu:

 

“Amca ne içersin? Çay, kahve, soğuk bir şey…”

 

Ben de açık bir çay istedim ama o anda burnumun direği sızladı. Zira “10” yaşındaki hâlim gelmişti aklıma. Babam, ben o yaşta iken bir gün beni aile doktorumuz Osman Amca’ya götürmüştü. Babama, doktora neden gittiğimizi sorduğumda babam, doktor amcanın beni çok sevdiğini ve özlediğini, hatta bu yaz tatilinde ona yardımcı olabileceğimi düşündüğünü söyledi. Çok heyecanlanmıştım ama bir o kadar da şaşkındım. Ayrıca koca bir doktorun küçücük bir çocuğa ihtiyaç duyabileceğine inanmıyordum. “Nasıl olur?” diye kendime sorular sorarken varmıştık bile doktor amcanın muayenehanesine. Doktor amca beni öyle güzel karşıladı ki... Kendisini dikkatle ve heyecanla dinlemeye başladım. Bana, yapacağım işleri anlatıyordu tatlı tatlı. 

 

Muayenehaneyi açmamı, kapının önünü tozutmadan süpürmemi ve bekleme kısmına her sabah güzelce paspas çekmem gerektiğini vb. tane tane anlattı. Asıl önemli şey, bütün bu işleri yapmam karşılığında bana haftalık ücret vereceğini en sonunda söylemesiydi.

 

Şaşırmış, bir o kadar da sevinmiştim. O yaz ve sonraki yaz zevkle çalıştım. Temizlik işlerini yaptığım gibi artık gelen hastaları karşılıyor, bekletiyor ve sırası gelenleri içeri alıyordum. Banka işlerini de yapmaya başlamıştım. Yani küçük olmama rağmen bir işe yaradığımı anlamıştım. Zevkle tatilimi en iyi şekilde değerlendiriyordum. Hem de para kazanıyordum.

 

Babam beni o gün oraya götürmese, doktor amcayla beni motive etmese o güzel duyguları yaşayamayacaktım. Ayrıca gerekli öz güveni de kazanamayacaktım.

 

Belki de hiç çalışmazdım yaz tatillerinde. O yazdan sonraki bütün yaz tatillerinde çalışmak istedim ve hep çalıştım. Zira artık sahada çalışarak anlamıştım; oluyordu, yapabiliyordum. Buraya kadar her şey güzeldi... Daha hayret verici olan kısmını ise 20 yaz sonra öğrendim.

 

Meğer ilk çalıştığım yaz tatilinde kazandım sandığım bütün haftalıklarımı babam vermiş doktor amcaya!..

 

     Ayhan Özbek/Eğitimci-yazar

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.