Aşk kanseri yener mi?

A -
A +

"Nermin Hemşire ile evlenirsen bu yapayalnızlığı işte o zaman yenebilirsin dostum."

 

 

 

 

 

Arkadaşım Halil’i hastanede ziyaret ederken hemşirenin beni bir şey söylemek için çağırması arkadaşımın hastalığının ciddiyetiyle ilgili olmalıydı. Genelde bu tür açıklamalar hastanın yanında yapılmadığı için hasta yakını odaya çağrılırdı. Ama bunu niçin hemşire yapsındı ki?

 

Neyse az sonra Onkoloji Servisi koridorunda Nermin Hemşire ile beraberdik. Hiç kem küm etmeden direkt konuya girdi Nermin Hemşire.

 

“Şahin Bey ben Halil Bey ile evlenmek istiyorum. Bunu bir türlü günlerdir kendisine söyleyemedim. Sizi buraya Allah gönderdi. Kendisine acıdığımı hatta dalga geçtiğimi zannedecek. O karizmatik duygulu sevecen, bilge birisi. Tamam aramızda biraz yaş farkı da var ama bu benim için hiç dert değil gerçekten de onu seviyorum. Siz onun yakın arkadaşı olduğunuza göre bunu kendisine söyleyebilir misiniz? Bir ağzını yoklar mısınız Halil Bey’in?”

 

Ben Nermin Hemşireden “arkadaşınızın durumu çok kötü” diye kara bir haber beklerken dünyanın en tatlı en güzel en ilginç haberini almıştım. Şaşırmış sevinmiştim. Gayriihtiyari gülümsedim. Durumu Halil'e açtığımda tabii ki o da çok şaşırdı. Hastalığını ve yaşını ileri sürerek karşı çıktı.

 

“Benimle dalga geçme! Evlenmek kim ben kim? Benim yarına çıkacağım bile belli değil. Ben artık kavuşsam kavuşsam kara toprak ile kavuşurum. Aylar oldu bu hastanelerden çıkamadım. Bu gidişle galiba ölüm çıkacak!.."

 

Ben samimi olduğunu ve durumun ciddiyetini anlatarak; "Nermin Hemşire ile evlenirsen bu yapayalnızlığı işte o zaman yenebilirsin" deyince evlenmeyi kabul etti.

 

Meğer iki gönül bir olunca hastane seyran yeri oluyormuş... Halil ile Nermin Hemşire kısa bir süre içinde hem de Onkoloji Servisi’nde yapılan sade bir nikâh töreni ile evlendiler. Nermin Hemşirenin şefkati, sevgisi, saygısı sayesinde Halil gittikçe iyileşti. Çok mutlu olmuş, çok sevinmişti çünkü. Kendine değer verildiğini bilmek bu kadar mı iyi ederdi insanı?

 

Bu Allah'ın bir lütfuydu. Bu aşkın kanseri yenmesiydi.

 

Şimdi Halil ile Nermin, Leyla ile Mecnun'u kıskandıracak kadar güzel bir evlilik yaşıyorlar... Aradan beş yıl geçti. Şimdi bir de bebek bekliyorlar. Her ikisi de, erkek olursa adını Şahin koyacaklarını söylüyorlar. Onlar mutluluğu doya doya yaşarken ben de hayırlı bir işe vesile olmanın onuru gururu ve mutluluğunu yaşıyorum...

 

     Şahin Ertürk-Kütahya

 

 

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Vatandaş27 Mayıs 2025 14:13

Felek her nimetini bir vakte saklarmış. Yalnız sorun şurada, Kurbağanın gözü yağmur yağsın göle su dolsun diye buluta bakmaktan yoruluyor.