“Bir de öğrendim ki…”

A -
A +
“Bu kimsesiz insanların burada nasıl yaşadıklarını ne yiyip içtiklerini merak etmeye başlamıştım...”
 
O zaman anladım ki ağlamak bile arkası olanların hakkıydı. Kimsesizlerin ağlamaya bile cesaretleri yoktu…
Yavrucak kısık sesle bastırdığı hıçkırıkları kadar diğer eliyle avucunu tutup akan kanı durdurmaya çalışıyordu.
Büyük olan kız çocuğu konuşmamdan çok hareketimden tahmin etmişti sorduğum soruyu. Eliyle işaret etti. Oturdukları ev az yukarıdaydı. Beraber evlerine kadar yürüdük. Ama iki çocuk da ellerine bir şey geçmeyeceğini biliyor olmalılardı ki adımları eve doğru gitmiyor gibiydi. Biraz sonra durum anlaşılacaktı. İçeriye seslendiğinde bir Suriyeli kadın çıktı karşımıza… Çocukların o hâlini görmüştü ama hiç bizdeki anneler gibi telaş emaresi gözükmedi. Aksine bir şaşkınlık ve bir sorumluluktan kaynaklanan bir endişe belirdi çehresinde. Sanki bu çocukların bu hâli sebebiyle kendisi hesaba çekilecek bir mürebbiye gibi duruyordu.
Bir taraftan eli kanayan çocuğun ailesini bulma telaşında iken bir taraftan da bu kimsesiz insanların burada nasıl yaşadıklarını ne yiyip içtiklerini merak etmeye başlamıştım.
Ezanlar okunmuş, top patlamıştı… İftar çoktan olmuştu… Eve telefon açarak beni bekleyenlere durumu bir iki kelimeyle özetledim. Siz devam edin beni beklemeyin dedim.
Dedim ama bu çocuğu bu hâlde nereye götürecektim?
O kadın da çaresizdi. Bizim gözümüze bakıyordu bir yardım edecek misiniz der gibi. Hiçbiri ne yapacaklarını bilemiyordu.
Hele bir de öğrendim ki o iki yavrucak ikisi de oruçlu. Daha bir eridi içim… Allah’ım ben ne yapacaktım?
O çocuğu o hâlde alıp hastaneye götürmeye kalksam kimliği yoktu. Türk vatandaşı değildi. Bir ikincisi ben hastaneye götürdüğümde nasıl karşılanacaktım? Bu bir kaza bir yaralama olarak algılanırsa benim iyilik yapmak için alıp getirdiğimi kabul ederler miydi? Yoksa şüpheli sıfatıyla bizi alıkoyarlar mıydı?
Durum fazla beklemeye tahammül edecek gibi değildi. Hemen anında ve doğru karar vermeliydik.
Aziz mübarek gün, ne olursa olsun bir an önce bu çocuğu hastaneye yetiştirmeliydim. E-5 üzerinde ilk önümüze çıkan hastaneye daldık. Durumu anlatmaya gerek kalmadı. Elin durumunu gören acildekiler cerrahi müdahale gerektiğini anlattılar. O an o hastane buna hazır değildi.
Nereye gidebiliriz acil olarak?
Gazi Osman Paşa’da bir hastane adresi verildi. İftar başladığı için yollar biraz açılmıştı. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.