Bir sosyoloğun kaleminden...

A -
A +
 
“Evde herkesin oturduğu bir soframız yoktur. Evimiz bir bakıma otel odasına dönüşmüştür...”
 
Sizin ailenizi bilemem ama benim ailem hem internet hem bilgisayar hem yazılı ve görsel medya tarafından evde dahi esir alınmış durumdadır.
Ne önceki nesillerden bilgi kalmıştır ailemizde ne de o bilgiyi alabilecek aile bireyi… Dedemlerin zamanında aile içi görev dağılımı farklıymış. Baba çalışan, anne ev hanımlığı yapan, erkek çocuklar iş meslek öğrenen, kız çocuklar çeyiz hazırlayan bir aileymiş.
Ama bizim ailede herkes gelecekte kendi mesleğini ve kariyerini edinmek üzere bir yapılanma oluşmuş durumdadır.
Bu yapılanmada bizim evde nine ve dede gibi aile büyüklerinin yeri zaten yoktu. Anneannem huzurevinde kalıyor. Dedemlere ise köydeki amcamlar bakıyor. Dolayısıyla bizim ailemiz şehirde ve modern(!) aile durumunda.
Bizim evde sabahleyin herkes evden çıkar. Kim ne zaman çıkar kimse bilmez. Kahvaltı filan sadece pazar günleri yapılır. O da sabahleyin değil öğleye doğru.
Yine bizim evde herkes akşama eve gelir ama herkes farklı zamanlarda gelir. Evde herkesin oturduğu bir soframız yoktur. Evimiz bir bakıma otel odasına dönüşmüştür.
Bizim küçük kardeşimiz yok ama karşı dairemizdeki genç karı koca, ikisi birden çalışan olduğu için yeni doğan bebeklerini büyütmek için eve bakıcı aldılar. Onları görünce bir kere daha hayretler içinde kaldım. Yeni aile düzeninde annenin çocuğuna annelik yapmasına bile izin verilmiyor.
Ailemizde herkes dışarıda olduğu için arkadaşlıklarımız ve dostluklarımız da dışarıda kurulmuş durumda.
Bizler bu gerçeğe göre yaşamaya alıştığımız için yeme içme, giyim kuşam gibi ihtiyaçlarımızı dışarıdan temin etmeyi tercih ediyoruz. Evde doğru dürüst yemek yapılmadığı için dışarıdan söylenmiş yiyecekleri yiyoruz. Herkesin sevdiği kebap, pide lahmacun vs. farklı oluyor. Herkes kendine göre siparişini veriyor. Ya da karnını dışarıda doyurmuş olarak geliyor. Bir annemle babam eski alışkanlıklarından dolayı akşam yemeklerini evde yiyorlar.
Daha enteresan olanı biz aile içinde de birbirimizle oturup görüşmüyoruz. Misafirlikler zaten bizim için olmayan bir nostalji.

Sonra düşünüyorum da ailede herkes çalışıyor ama hiçbirimizin cebindeki üç beş kuruştan başka birikimi yok. Bu eve dört maaş birden girdiği hâlde neden yetmiyor anlamış değildim. Araştırınca onun da sebebini buldum. Ve hayretime bir hayret daha katıldı… DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.