Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Kütahya''dan "Yalnız" rumuzlu bayan okuyucumuzun hatırasını yayınlamaya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Gezmeye götürülür gibi Bursa''dan Kütahya''ya götürülüp, orada kandırılarak evlendirilen okuyucumuza, kocası askere gittikten sonra kayınpederi sarkıntılık etmeye başlamıştır. Kocası askerden döner dönmez, bu adamın şerrinden kurtulmayı ümit eden kadının hayali, kocası geldikten sonra da suya düşer. Çünkü kocası işsiz olup, bir de çocuğu olan çaresiz kadına, kayınpederi bakmaktadır. İki arada bir derede kalan talihsiz kadın, sinir krizleri geçirir, hatta sol tarafına felç gelir... "Çektiğim sıkıntılar artık dayanılmaz hal almıştı... Aradan geçen üç yıl içersinde bir çocuğum daha oldu. Ama kayınpederimin verdiği sıkıntı halen sürüyordu. Artık dayanamayıp ta ilk baştan beri yaşadıklarımı Bursa''daki ablamlara anlattım. Halimi öğrenince çok üzüldüler ama onların da elinden bir şey gelmiyordu. Her zamanki gibi kayınpeder bakıyordu bize. Ve yüzüme karşı hep aynı şeyi söylüyordu: -Sen olmasan oğlumu bu evde bir gün bile tutmam. Meğer adam gözünü bana dikmiş bir kere. Ne yapıp edip o arzusuna kavuşacak. Bunu bildiğim için ben de kendimi sürekli kolluyorum. Ah bunları gözü kör olası kocama anlatsam herşey biter. Kocam beni alıp ayrı bir eve çıkartır. Ama nerde?.. Beyim adam olsa, bir iş sahibi olur da beni alıp ayrı bir eve çıkarırdı. Oysa o, sadece erkeğim diye gezerdi sokakta... Aylak adamın neyinden fayda gelir ki?.. Sürekli ağız dalaşı, sürekli kavga... Bir gün nasıl olduysa, yine bir kavga sonunda açtım ağzımı yumdum gözümü. Kayınpederimin bana yaptıklarını bir bir anlattım. Aaa.. Kocam ne dese beğenirsiniz? "Sen yalan söylüyorsun. Beni babamlardan ayırmak için yalan söylüyorsun!" Evet, işte o da inanmamıştı bana. Zaten kayınpeder denen adam herkes tarafından itibarlı bilinen, ama aslında kendi öz gelinine bile göz koyacak kadar şerefsiz biriydi. Ama ben derdimi kocama anlatamadıktan sonra başka kime anlatabilirdim ki?.. Babası, oğlunun bana inanmadığını bilince derin bir "oh" daha çekti. Artık daha bir rahat gelecekti üzerime... Önceleri birlikte otururken, kocam askerden döndükten sonra, bir alt kata taşınmıştık. Yeme içme yine beraberdi ama, akşamları herkes kendi evine odasına çekilirdi. Ve birgün... Eşim sabahleyin yine işe gidiyorum diyerek sokağa çıkmıştı. Ben de kendi evimi temizliyordum. Evde olduğum için, kıyafetim biraz da serbestçeydi. Derken tam arkamda bir nefes işittim. İşte kayınpederim tam arkamda, bana sırıtıyordu. Rengim attı yine... Eyvah, bu adam halen peşimi bırakmamıştı. Nasıl da sessiz sedasız gelmişti içeri?.. Korkumdan olduğum yere çökeyazdım. Hem tir tir titriyor, hem de gitmesini istiyordum. Ne kadar bağırırsam bağırayım, o alçaklığı kafasına koymuştu bir kere. Üzerime gelerek, yine beni bir kenara sıkıştırmaya başladı... Ben de avazım çıktığı kadar bağırmaya... -Beyim gelecek şimdi. Bırak git!.. Ne olur yalvarırım çık git!.. Meğer beyim de o esnada eve gelmiş ve kapı aralığından bizi dinliyormuş. Benim bağırmalarıma dayanamamış ki ortaya çıktı. Yüksek ve öfkeli sesle haykırdı babasına: -Ne oluyor baba!.. Ne işin var burada!?.. Kayınpeder pişkin ama telaşlıca "Çarşıya gidiyorum da, bir ihtiyacın var mı?" diye sormaya gelmiştim dedi ve savuşup gitti. İlk defa o da korkmuştu... "-İşte gözünle gördün mü!?." Diye haykırdım kocama. "Bana inanmıyordun, gözünle gördün mü!?" Ama suçlu yine ben olmuştum. "Sen böyle giyinmesen, böyle olmaz" diyordu. Aslında kocam olacak gamsızın korkusu başkaydı. Bu evden çıkar gidersek, evin geçimi onun üzerine kalacaktı. Bunu söyleyemiyor da, bana suç bularak olaya göz yumma şerefsizliğine katlanıyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum artık. Ne bu adam bir iş bulup beni bu evden ayıracaktı, ne kayınpeder denilen adam, beni rahat bırakacakt... İntihar etmeyi çok düşündüm. Ama iki çocuğumu kime bırakacaktım?.. Çaresizlik içindeyken, ablamın büyük kızı, bana acıdığı için, beyime bir iş ayarlamış. Bu vesileyle o evden ayrıldık. Bir daha da ne onlara gittik ne de onlar bize geldiler. Çok şükür biraz huzura kavuştum. Allah kimseye böyle bir sıkıntı vermesin. Kendi evladı, kendi canı, kendi namusu olan birine kem gözle bakan şerefsizleri de Allaha havale ediyorum!..
ÖNE ÇIKANLAR