“Kıbrıslı Abi merhum, günün belirli saatinde geldiğinde doğruca masama yönelirdi.”
Cağaloğlu’nda Güle Güle Apartmanı’ndayız… Birinci kat "Bizim Sayfa"ya ait… O yıllarda Bizim Sayfa’da ne hoş muhabbetler yaşardık… Bir hoştu Bizim Sayfa…
Sayfamızın amiri hepimizin hem ilmine hürmet ettiği, hem amirimiz olarak ödümüzün koptuğu hem de iş dışındaki böylesi tercih, zevk, hobi vb. gibi özel durumlarımızı, onun tenkit ve yorumlarına açık olması sebebiyle kendisinden saklamaya çalıştığımız ama çoğunda başarılı olamadığımız bir büyüğümüzdü.
Lider tipli bir insandı… Her konuda hep bu özelliğini yansıtırdı…
Kendisi normal demli çayı, genellikle kıtlama dedikleri şekilde ve yine genelde tek bazen de yarım şekerle içerdi. "Günün Yazısı"nı hazırlayan abi ise çok açık çayı, hem de üç şekerli olarak âdeta şerbet gibi tatlandırarak içerdi…
Çay muhabbeti söz konusu olduğunda amirimiz derdi ki:
“Çay dediğin böyle içilir. Neymiş o paşa çayı gibi… Nasıl içiyorsun anlamıyorum?”
Arkadaş, şakayla karışık bu ithama yorum yapmaz, amirini karşısına almak istemez, bu tür takılmaları gülümseyerek geçiştirirdi...
Bir gün gazeteye soyadı Kıbrıslı olan bir abi geldi… Selam kelamdan sonra dedi ki:
“Nasip kısmet olur ise bundan sonra gazetedeki fıkra bölümüne fıkraları bendeniz deruhte edecek… Yani buraya tayin olundum…”
Emir büyük yerden gelince kim ne diyebilir ki?
Amirimiz onun sayfada göreve başlamasını pek hoş karşılamamıştı. Lakin ona da bizim gibi rahat emir komuta yapamayacağı için midir nedendir onun tayin olmasını âdeta kendi kıta sahanlığına müdahale edebilecek potansiyel bir tehlike addetmişti. Veya biz, görünürdeki tutum ve davranışlardan konuyu öyle algılıyorduk.
Bana talimat vermişti amirimiz:
-Kıbrıslı abi geldiğinde onunla sen ilgilenirsin.
-Peki efendim.
O günden sonra Kıbrıslı Abi merhum, günün belirli bir saatinde gelir, geldiğinde doğruca benim masama yönelirdi.
Fakat enteresan bir şey daha oluyordu. Kıbrıslı Abi, işe geldiğinde amirimiz, odasına âdeta kapanıyor bir daha o gidene kadar da odasından çıkmıyordu. Bu hal tamamen tesadüf de olabilirdi. Ama biz nedense bu karşılaşmama hâlini iki lider tipli insanın bir arada bulunamamasına yoruyorduk.
Kolay mıydı? Birisi amirimiz… Diğeri de Kıbrıslı Abi…
DEVAMI YARIN