Hasan’ın şanssızlığı!..
08 Eylül, 2020
Paylaş
“Kız itiraf etmiş, kendi çağırdığını evlenmek istediklerini vs. anlatmış ama Hasan mahkûm...”
Hiç mi suçlu yok. Var tabii ki. Alın size bir suçlu...
Okulun kabadayısı Hasan... Yakışıklı… Hızlı bir genç aynı zamanda... Ama siyasi olayların savurduğu bir genç… Hemen her gün kavgası var. Her problem ona iletiliyor, o da "gereğini" yapıyor. Zeki çocuk aslında… Okulunu seviyor.
Köyünden de kopamıyor… Köyünü, koyunlarını, köpeğini, ormanı anlata anlata bitiremiyor. Ne güzel yermiş meğer Şarkikaraağaç...
Lise son sınıf, 18 yaşında. Alt sınıflardan bir kız meylediyor bizim Hasan’a… Önce arkadaşlık falan derken sonra samimiyet ilerliyor ve abi diye hitap ettiği bu gence “Hasan” demeye başlıyor. Sonra liseli yıllar olmasına rağmen birbirine tutuluyorlar…
Ateşle barut yan yana durur mu derler… Kız 16-17 yaşlarında iken bir gün Hasan’ın kanına giriyor… Ama ne olursa olsun Rabbinin rızasına uygun hareket etmesi gereken Hasan nefsinin esiri oluyor…
Aradan birkaç ay geçiyor… Ve rahatsızlanan kızı ailesi hastaneye götürdüklerinde durum anlaşılıyor… Ailesi durumu öğrenince şoke oluyor! Ve ufak bir soruşturmayla sebep sonuç ortaya çıkıyor…
Aile hemen şikâyetçi oluyor. Kızın reşit olmadığı yaşının küçük olduğu ortaya çıkıyor.
Önce karakol, savcılık derken; ‘yarın çıkarım’ diye düşünen Hasan’ın cezası 16 yıl... İyi hâl indirimi de yok. “Arkanızdaki yazının hakkını verin” demiş hâkimlere, deli oğlan dedik ya.
Kız itiraf etmiş, kendisi çağırdığını evlenmek istediklerini vs. anlatmış ama Hasan, "Nitelikli Cinsel Saldırı" suçundan mahkûm…
Şimdi boncuktan tespih yapıyor, üvey babadan para istemeyeyim diye. GS, BJK, FB, Konyaspor; hangisini isterseniz. 15 lira yirmi birlik tespih. Yalvaç C-10 oda.
Belki acımışsınızdır gençliğinin baharını hapiste tüketen Hasan’a... Acımamak elde mi? Hapiste yatıyor olması bir yana, böylesi konularda gerektiğinde sorup danışacağı veya kendisine ne yapması nasıl davranması gerektiğini anlatacak bir ailesi, bir büyüğünün olmayışı bir yana… İnsan ne kadar zeki olursa olsun, ne kadar güçlü olursa olsun, ne kadar cesur olursa olsun nefsinin, egosunun, heyecanlarının yanlışa yönlendirmesinden ancak iyi bir aile yapısı, iyi bir arkadaş çevresi ile kurtulur. Hasan’ın en büyük şanssızlığı belki de budur…
Kız mı? O başka birini bulmuş... Allah insanı iyilerle karşılaştırsın… Âmin...
Dr. Osman Uçar
