Hatıralarımız kimliğimizdir

A -
A +

Hatıralarımız kimliğimizdir. Kıssadan hisse almak güzel bir duygudur… Hatta egosuna tabi olmayan kimseler için yapılacak nasihatten bile evladır, iyidir… İnsanlara doğru yolu doğru adresi gösterir… Lakin doğru yolu, doğru adresi öğrenip bulduğumuzda da iş bitmiyor.

 

Bizde yöresel bir tabir vardır: “Varivi” derler. (Varıver kelimesinden oluşmuştur) Başı belaya girince de “dagunu gitmeyeymiş” derler.

 

İleride hayal kırıklığı yaşamamak adına, bazen dostlarımızı da test etmek zorundayızdır. En az elli sene önce yaşanmış bir olaydır. Köyümüzün muhtarı okuryazar mıydı bilmiyorum. Fakat onunla konuşanlar onun sanki hukuk mezunu olduğunu, sanki tıp fakültesini bitirdiğini, sanki psikoloji eğitimi almış olduğunu zannederdi. Hemen her konuda o kadar etkili ve bilgili sözler söylerdi… Dolayısıyla köyde kimin ne derdi varsa muhtara müracaat eder, muhtar da o kimsenin sıkıntısına derdine muhakkak bir çare bulurdu. Bu hâliyle de aslında muhtar lider tipli birisiydi… Hatta liderdi…

 

Bir gün köylüyü topladı, onlara: “Çeltik tarlalarımız yaklaşık her sene tam başakta susuzluktan kıvrana kıvrana yanıyor. Bizler de acı içinde seyretmekten başka bir şey yapamıyoruz” dedi. Sonra kendini dinleyen köylülere büyük dağı göstererek devam etti: “Şu gördüğünüz dağın Üçoluklar bölümünde pınarın hatırına dokunulmayan sekiz-on ağaç var ya… O ağaçların hatırına onların olduğu yere bulut geliyor ve oraya özel yağmur bırakıyor. Bu bakımdan köylü olarak bu dağı komple koru ilan ediyoruz. İhtiyaçlarımızı diğer dağlardan karşılayalım” dedi.

 

Herkes bu karara uyarken köyden iki kardeş kasten bu karara uymuyor, gidip gelip ormanı tahrip ediyorlardı. Bir gün muhtar önlerinde tüm köylü son ihtar için o iki kardeşe doğru giderken, o iki kardeş her şeye hazırlıklılarmış ki, herkesin arasında muhtarı silahla vurup öldürdüler. Köylü ne yaptı? Herkes çil yavrusu gibi kaçıştı. Hatta ceset, işlemler için gün boyu köy meydanında kaldı.

 

Sonradan öğreniyoruz ki, muhtarı, birinci ve ikinci azalarca kışkırtma varmış. Birinci aza muhtar vekilliğine başladığında köy korucusunu silahlandırıp kız kardeşinin koruması yaptı. İkinci azanın tek özelliği ilkokulu birincilikle bitirmesi, bir de çok kibirli olmasıydı. Ama sonraki muhtar seçimlerinde kendi mahallelerinden bile oy alamadılar…

 

     Mustafa Ali Mahdum

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.