“Söylemek kolaydı ama otelin masraflarını kim karşılayacaktı? Belediye mi karşılayacaktı?”
İsveç’te görev yaptığım yıllarda yaşadığım hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...
Yaşadığım şehirde Belediyede Sosyal Danışman olarak görevde iken yardımcı olduğumuz bir Türk aileden söz etmiştim. Bu aile iki çocuğuyla İsveç'te yaşayan Ayşe isimli bir hanımefendi idi. Çocuklarının eğitimi için kendisinin de bir işte çalışabilmesi için belediyeden yardım talep ediyordu. Bu anlamda çocuklarına eğitim verecek bir okul ayarlamıştık. Bu süre içerisinde beklenmedik bu olay gerçekleşmiş ve Ayşe’nin oturduğu kiralık daireyi su basmıştı. Böyle durumda ne yapmam gerekiyordu? İster istemez belediyede bu konularla ilgili görevli Raylea'yı aradım:
-Evini su basmış. Gittim gördüm. Evde halı mobilya ne varsa batmış. Daha da enteresanı çocuklarla birlikte nerede kalacaklarını bilmiyorlar, gidecek yerleri de yok kimseleri de...
O da olup bitenlere son derece üzüldü. Bana hemen Filamingo Oteli'ni aramamı, bayan ve çocukları için iki oda ayırtmamı, evin onarımı ve eşyaların değişimi sırasında onların otelde kalmaları gerektiğini söyledi.
Söylemek kolaydı ama otelin masraflarını kim karşılayacaktı? Belediye mi karşılayacaktı? Tamam belediyenin birçok konuda vatandaşlara yardım ettiğini biliyordum ama evi su basan kişileri ev düzene girene kadar bir otelde misafir ettiğini bilmiyordum. Bundan dolayı bir anda Raylea'nın söylediklerini kavrayamadım. Çünkü Filamingo Oteli bulunduğumuz belediyenin en lüks ve pahalı oteliydi...
Evin tamiratı ise haftalar, hatta aylar sürebilirdi. Bu da otel faturasının hayli yükselmesi anlamına gelecekti. İleride belediyenin ödemesinde bir aksilik olursa, yeri ben ayırtacağım için faturayı da benim ödemem gerekebilirdi...
Çekindim ister istemez. Raylea'ya kendisinin aramasının daha doğru olacağını söyledim. Bana kendisinin de arayabileceğini ve sorun çıkmayacağını söyledi. Kendisine güvendiğim için hemen oteli arayıp iki oda ayırttım ve kendi adımı, adresimi ve telefon numaramı verdim.
Ayşe ve iki çocuğu otelde evin tamiratı bitene kadar iki aya yakın kaldılar. Hatta belediye yalnız otel ücretini değil, ailenin yeme içme ücretlerini de ödemişti.
Osman Nuri Yıldırım
Ünal Bolat'ın önceki yazıları...