"Hanımı ve iki kızı büromuza geldiler. Üçü de üniversite mezunu imiş. Muhtaç ve mazlum oldukları her hâllerinden belli oluyordu."
Türk dünyası ile ilgili araştırma ve çalışma yapan Numan Abi bir Kafkasya seyahatinden daha yeni dönmüştü. Türk dünyasındaki gelişmelerden güzel haberler verdi. Bir de hatırasını nakletti:
"Bir gün Cağaloğlu'ndaki ofisimize Özbekistanlı Prof. Ali Bey geldi. Ali Bey siyasi meselelerden dolayı memleketini terk etme mecburiyetinde kalarak Türkiye'ye geldiğini söyledi. Kültürlü, münevver bir insan olduğu her hâlinden anlaşılıyordu.
Ali Bey, bir gün telefonla bizi aradı. Türkiye'de ikamet izni alamadığından kendisinin Norveç'e gittiğini, hanımı ve iki kızının Türkiye'de kaldığını, bunların maddi ve manevi desteğe ihtiyaçları olduğunu söyledi. Biz de hemen kendilerinin büromuza gelmelerini istedik. Soğuk bir sonbahar günü idi. Hanımı ve iki kızı büromuza geldiler. Üçü de üniversite mezunu imiş. Muhtaç ve mazlum oldukları her hâllerinden belli oluyordu. Kendileriyle yakinen alâkadar olduk. Kendilerine Türkistan evliyalarının kitap ve kasetlerini verdik.
Bunların durumunu iş adamı Harun Bey'e de anlatım. O da "Bizim evin üzerinde boş bir dairemiz var. Bu aile gelsin, orada kalsın, birlikte yer içeriz, kendilerine her hususta yardımcı oluruz" dedi. Buna çok sevindiler. O gün akşam hemen babalarını aramışlar. Durumu anlatmışlar. Ali Bey de çok memnun kalmış, hemen Harun Bey'i arayıp, "Allah seni kimseye muhtaç etmesin, eğer edecekse senin gibi birine muhtaç etsin" demiş. Ben de artık bu ailenin bundan sonra maddi-manevi sıkıntıları kalmaz diye çok sevinmiştim...
Tam o günlerde Kanada devletinin bunları muhacir olarak kabul edeceğine dair yazı ellerine ulaşmış. Bunu duyunca hem sevindim hem üzüldüm. Çünkü Türkiye'de ikamet alıp kalmaları o sıralar çok zordu. Üzülmeme sebep de İstanbul'da kalıp İslami bilgileri, ecdatlarını ve tarihlerini öğrenme fırsatını kaçırıyorlardı.
Kanada'dan talep gelmesinden kısa bir süre sonra ailecek yanıma vedaya geldiler. Kızlardan Nergiz Hanım, mahzun bir şekilde söze başladı: "Numan Abi, size veda ve teşekkür etmeye geldik. Biz sizin akrabanız, yakınınız, hemşehriniz değiliz. Bizden size hiçbir fayda gelmez, gariban insanlarız. Sizler burada bize, her hususta yardımcı oldunuz. Dünyanın hiçbir yerinde kimse, kimseye böyle yardımcı olmaz. Hayret ediyoruz, bunları niçin yapıyorsunuz?" DEVAMI YARIN