"Sen vazifeni yap!"

A -
A +

Tekirdağ’da tamircilerin bulunduğu bir caddede çalışıyordum. Hiç kimse abone olmadığı gibi laf atanlar, incitenler bile çıkmış, kimseye belli etmesem de kalbim kırılmıştı. Uzakta tek bir tamircinin kapısı açıktı. “Oradan da bir şey çıkmaz” diye düşünüyor "gideyim mi gitmeyeyim mi?" diye tereddüt ediyordum. İçimdeki ses: “Sen ne söz vermiştin, hani prensiplerin vardı?” diyor, beni gitmeye teşvik ediyordu. Son kararımı verdim, o uzaktaki iş yerine gittim. Orta yaşlarda ufak-tefek bir adam motor tamiri yapıyordu. Selâm verdim. Elimdeki gazete ve kitapları görünce; “Türkiye gazetesinden mi geliyorsun?” dedi, devam etti: “Ben de buraya Rize'den yeni taşındım. Orada gazeteme aboneydim. İyi ki geldiniz…” dedi, hemen bir kâğıt buldu kaşesini bastı, adresini elime verdi...

 

Yine bir lokantaya girdim. Müşteri tıklım tıklım. Kasadaki adam hesap alıp veriyor. Başını kaşıyacak vakti yok. “Teklif edeyim mi etmeyeyim mi?” diye tereddüt ettim. İçimdeki ses yine “Akıl yürütme, vazifeni yap!” diyordu. Bir gölge gibi kasadaki adama yaklaştım. Sessizce maksadımı söyledim. Hiç tereddüt etmeden çıkarıp kartını verdi. “Senelerdir Türkiye gazetesini okurum. Burayı yeni açtık. Fırsatım olmadı büroya telefon edeyim. İyi ki geldiniz” dedi, kartını uzattı, yemek teklif etti. Muvaffakiyetler dileyerek memnuniyetle ayrıldık...

 

Bir başka yerde de aboneye çıktığımız arkadaşımla bahçesi olan, kafeterya gibi bir yere uğradık. Adam, içeriden zar zor bir masayı çıkarmaya çalışıyordu. Elimdekileri bir kenara bırakarak koştum; “Zorlama kendini, bir ucundan da ben tutayım” dedim, yardım ettim. Yanımdaki Recep Abi de koştu geldi. Birlikte masaları bahçeye çıkardık. İş yeri sahibi, bu içten, samimi hareketimize çok memnun oldu. Bir müddet bahçede oturduk, sohbet ettik. Bu arada geliş maksadımızı izah edip gazete göndermek için adresini talep ettik. “Kurban olsun size adresim” dedi, kartını verdi.

 

Yanımdaki abimizle Çerkezköy’de bir yere uğradık. Karşımıza gazetemizi seven bir hemşehrimiz çıktı. Maddi durumu iyi değildi. "Bir ay bizden” diyerek abone kaydettik. Çok memnun oldu. Sonra önümüze düştü, samimi olduğu hemşehrilerimizin iş yerlerine götürdü. Tam beş iş yerini de o abone kaydedip adresleri elimize tutuşturdu. O gün bereketli bir gün olmuştu...

 

     Ragıp Narmanlı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.