“Biz özgür olmayı, sigara içerek çay söyleyip masada iskambil çevirmekte zannediyorduk...”
Okul çağında da bu şımarıklığım derslerime yansımıştı. Hiç kimseyi dinlemezdim. Hiç kimseden etkilenmezdim. Annem benim her şeyimdi ve ne istersem yapıyordu...
Dersler biraz ağır gelmeye başladığında okula da gitmemeye başladım… Ortaokuldan sonra doğru dürüst okul hayatımın olduğunu hatırlamıyorum zaten.
Ama iyi hatırlıyorum o yıllarda okula gitmediğim anlaşılınca velisi olarak babama gelen ihtarname zarflarını annem gündüz postacıdan alır “babam beni döver” diye saklardı. Annem aslında beni babamın iki tokadından koruyordu ama benim geleceğimi yakıyordu onu bilmiyordu!.. Ben de çocuk olarak o zaman düşünemiyordum...
Zar zor bütünleme, kanaat filan derken liseye gelmiştim ama lise yılları bizim için en bıçkın delikanlılık yılları değil miydi? Okuldan daha çekici bulunuyordu okul kenarlarındaki kahveler… O yıllarda internet kafeler internet cep telefonları filan yoktu ama sigara dumanlarından göz gözü görmeyen kahveler gençlerin gençliğini ispat edeceğini düşündüğü tek özgür mekânlardı. Biz özgür olmayı orada sigara içerek çay söyleyip masada iskambil çevirmekte zannediyorduk.
Annemin göz yummaları sebebiyle, sabah işe gidip akşam eve yorgun gelen beden işçisi babam ne kadar benimle ilgilenmek istese de kendisi zaten eğitimsiz biri olduğu için ilgilenmesi mümkün değildi.
Liseli yıllarda kahvede kâğıt oynayan kocaman gençlere takıldığımı gördüğü hâlde, kulağımı çekip de “senin ne işin var orada!” diye beni kahveden almayı düşünmedi bile annem. Babama söylemek zaten onun için zül sayılırdı.
"Aman Metin’im üzülmesin de ne olursa olsun" diyordu. Annemin bana olan kuru sevgisi ve çocuk eğitiminden ve annelikten habersizliği beni sefahat ortamlarına sürüklüyordu…
Ben de gençliğin verdiği haytalıkla o günlerde bu özgürlüğün(!) tadını çıkardım. Bunun tat olduğunu zannederek…
Tabii bu sorumsuzluk sebebiyle, benim için hayatın çok kolay olduğunu var saydım. Çünkü ne istersem annem alıyordu. Ne istersem annem yapıyordu. Ne istersem babamın geliri benim emrime hazırdı… Ne söylersem annem babama yaptırıyordu. Benim için annemden istemem yeterliydi… Ben daha ne isterdim? Niye okuyacaktım ki? Niye çalışacaktım ki?
Okulu astığım için kimseden korkup çekinmiyordum. Annem olduğu sürece babamın bana bir şey yapması mümkün değildi... DEVAMI YARIN