Yıl 1978... Akhisar’da 1700 dönüm bir arazi üzerine sigara fabrikası inşaatı başlamıştı. Hummalı bir çalışma vardı. Bizim akrabalar da bu inşaatta bir iş tutmuşlardı. On beş kişilik bir ekip bu inşaatta çalışıyordu. Ben de annem babamdan izin alıp bunların yanında çalışmaya başladım. Her gün erken saatte bir kırmızı tereği olan Ford minibüse binip on beş kilometre gidip geliyoruz... Ben henüz on beş yaşındaydım. Ustaların yevmiyeleri 120 lira bizim gibi henüz çocuk yaşında olanların yevmiyeleri de 95 liraydı. İşim, ustalara harç yapıp tuğla taşımak, ayak işleri yapmaktı.
Bir gün çalışırken öğlene doğru baktım minarelerde salalar okunuyor. Ben de ustaya gidip “Nurettin Abi bu salalar neden okunuyor?” dedim.
Nurettin Abi “Orhan’ım bugün Cuma ya ondan okunuyor” dedi.
Cuma kelimesini ustanın ağzında duyduktan sonra sanki tepemden aşağı bir kova kaynar su dökülmüş gibi şoke oldum! O günün Cuma olduğunu bilmiyordum. Bunun üzerine “ustam mademki bugün Cuma neden bizi işe getirdin? Ben Cuma olduğunu bilseydim işe gelmezdim” dedim.
Usta bana kızarak;
“Zevzek zevzek konuşma işine bak, çalışmak da ibadettir” dedi.
O ara işçiler öğle yemeği için işi bıraktılar. Herkes çıkınından çıkardığı yiyecekleri önüne koydu. Ben de çıkardım, bir lokma aldım ağzıma ama boğazımdan aşağı geçmedi. Tenha bir yere çekildim o yutamadığım lokmayı ağzımdan çıkardım bir kenara çekilip ağlamaya başladım. Kendimi suçlayıp durdum “ah kafasız adam bugün Cuma sen nasıl basit bir dünya işi için cumayı terk edersin” diye... İçim âdeta bulgur kazanı gibi kaynıyor, çalıştığımız yerle şehir merkezi tam dört kilometre mesafede. Öğle ezanına yarım saat bir zaman kalmış camiye yetişme imkânım katiyen yok.
Ustanın yanına geldim. Usta “Orhan neden yemeğe oturmadın? Yarım saat sonra işbaşı yapacağız” dedi.
“Ustam ben şehre Cuma namazı kılmak için gideceğim” deyince herkes bir ağızdan gülmeye başladılar. “Oğlum delilik yapma kanadın olsa uçsan ancak yetişirsin, kalfamız çok titiz ve sert bir adam hem yevmiyeni keser hem de işten seni kovar gel otur karnını doyur çalışmak da ibadettir” dediler.
“Ben kararımı verdim, cumaya gideceğim. Yevmiyemi mi keser işten mi atar hiç de umurumda değil. Rızkımı Allahü teâlâ veriyor” dedim. DEVAMI YARIN