Dördüncü ortak!..

A -
A +

Bizim medyamız da âlem doğrusu... Yapılan bunca hayırlı ve başarılı(!) işi görmez, tutup yamalı bohçaya dönen koalisyonun ortak sayısını araştırır. Efendim, neymiş? 'Derviş dördüncü ortak'mış? Olsun! Koalisyonlarda ortaklara tahdit mi var... Yook! Öyleyse sıkıntı nedir? Bunca şirket ve kuruluş halka açıldı... Binlerce ortak edindi. Bu işlemlere kimse karşı çıkmadı, hatta destekledi bile... Şimdi Hükümet'in dördüncü ortağına lâf söylüyorlar. Yahu bilmez misiniz; müflis işletmelerin iflastan kurtuluş yollarından biri de, ortak bulmaktan geçer. Gazetelerin ilân sayfalarına bir bakınız. Ortak arayan şirket ilânlarından geçilmiyor. Denizin bittiğini gören her işletme ortak bulmak peşinde... Peki Hükümet ortak sayısını arttırınca bu vaveylâ nedendir? Hem sonra Derviş yabancımız değil ki... Zaten dedeleri de Osmanlı Saltanatının ekonomik ortaklarındanmış. Ne yani! Torunların mirastan hiç mi pay alma yetkileri, hakları yoktur. Biz geç kalmış bir hakkı teslim ederek, ayrıca dünyaya bir hukuk dersi veriyoruz... Bu dördüncü ortak haberini okurken aklımıza evvel zamanda yaşanan veya yaşandığı söylenen bir hadise geldi. Sultanın biri küheylânına binmiş, vezirleri ve askerleri arasında mülkünü gezermiş... "Sultanım çok yaşa" âvazeleri arasında sağa sola temennalar verirken; densiz bir meczup, nasıl olduysa koruma çemberini aşıp sultanın atına kadar ulaşır ve dizginleri yakalar; "Sultanım" der. "Hani Müslümanlar kardeşti?" Ortada bir sessizlik olur. Tam asakir bu meczuba savlet edip, yakalayacakken sultanın gür sesi duyulur. "Teb'am bana söyleyeceğini söylesin, ilişmeyin!" der. Garip meczup, "Efendim, Müslümanlar kardeş ise; sizdeki şu saltanat ve debdebeye bakın, bir de Afgan tazısına dönmüş kardeşinizin haline bakınız!" diyerek kendini acındırır. Bu tasvirden çok hoşlanan sultan vezirine dönerek; "Bu kuluma (kardaşıma) bir kese altun verile" emrini tebliğ eder... Bir kese altun verilir. Fakat meczup atın dizginlerini bırakmadan; "Sultanım yine hak yerini bulmadı..." diye sitem eder. Sultan da hafif müstehzi bir tavırla meczubun kulağına eğilerek; "Payını al ve git" diyerek ilâve eder. "Şayet diğer kardaşların duyarsa hakkına bu da düşmez!" Hatırlatmasıyla atını mahmuzlayıp uzaklaşır. Şimdi "ne alâka" diyenleriniz olacaktır. Biz diyoruz ki; Derviş toruna mirastan pay verip, dördüncü ortak yaptınız. İyi de diğer torunlar duyarsa; koalisyon, anonim şirkete döner korkusundayız!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.