Aylardır jandarmanın yapmış olduğu hazırlık soruşturmaları konuşuluyor... Konuşulacak tabii. Bir yerde bir iş, bir icraat olursa behemehal konuşulacaktır. Ne var ki konuşanlar ve konuşulanlar hukuk çerçevesi içerisinde kalmak zorundadır. 'MGK' toplantısında "Jandarma baskınları şık değil!" diyen Başbakan'a; Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yalman'ın cevabı çok manidardı. "Şık olup olmaması değil, hukukî olup olmaması önemlidir." Bütün mesele de budur zaten! Bazı kişi ve zümreler kendilerine Anayasa ve mevzuat üstü güçler vehmederek, çeşitli değerlendirmelere girmektedirler. Meseleleri sulandırmaktan ileri gitmeyen bu değerlendirmelerin pratikte bir işe yaramadığı meydandadır. Efendim neymiş? "İçimize sindirememişiz" Yok daha neler... Ülkedeki mevcut merî mevzuat birilerinin içinin isteklerine göre değil; ülke ihtiyaçlarına göre hazırlanır. Son jandarma soruşturmalarında da benzer durum yaşandı... Efendim; "şık olmamış!" Halbuki yasalar ortadadır. Hazırlık soruşturmalarında savcı ve genel kolluğun görevleri tadât edilmiştir. Nitelikleri Anayasa ile belirlenmiş demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin emniyet ve asayişini sağlayan, bu uğurda can veren "Genel Kolluk"la ilgili değerlendirmelere dikkat edilmelidir. Jandarma Genel Komutanlığı'nın sunduğu kamu hizmeti hakkında ileri geri konuşmak en azından 'suç'tur. 'Şık'lık, 'yakışık'lılık ve 'sindirme' gibi terimlerin devlet yapı, işleyiş ve terminolojisinde yeri yoktur. Yetmiş yedi yıllık bir ömür bu tür sudan değerlendirmelerle çarçur edilmemeliydi... "Kılavuzu karga olan"ın diye başlayan bir atasözümüz vardır. Bunun boş bir söz olmadığını şimdi daha da iyi anlıyoruz!.. -"Anayasa ve buna paralel hukukî mevzuat içerisinde anayasal düzeni ve düzenin beraberinde getirdiği hak ve hürriyetleri korumak, yurdun genel iç güvenlik ve asayişini sağlamak görevini üstlenen İçişleri Bakanlığı; bu görevleri Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yardımıyla yürütür". Bu açık hükme rağmen İçişleri Bakanlığı'nın Jandarma Genel Komutanlığı hizmetlerini hedef alan değerlendirmelere karşı sessiz kalmasını anlamakta güçlük çekmekteyiz. Biliyoruz Sn. Tantan'ın da sıkıntıları vardır. Hem partisinde hem de koalisyondaki muarızları ve muhalifleri boş durmuyor. Ancak biz yine de Tantan'dan bir cevap beklerdik!.. Tantan'dan cevap gelmeyince Orgeneral Yalman'ın -'gülle' gibi açıklamasını çok görmemek gerekir. Bu cevabın -'şık' olup olmadığını -'sindirilip' sindirilemediğini önümüzdeki günlerde -'ilk ağız'dan duyarız herhalde...