IMF ve gerçekler!..

Düne kadar 'IMF'yi ekonomik işlerle uğraşan bir kurum bilirdik. Ancak son veriler, 'IMF'nin başka bir boyutunu ortaya koydu... Espiyonaj yeni bir olgu değildir. İlk çağlardan beri bilinen bir sapmadır. Cihan harplerinden çok önce de casusluk yapılır, haber ve bilgiler menfaat karşılığı el değiştirirdi. Hele soğuk savaş dönemlerinde "KGB", "MOSSAD", "CIA" gibi ünlü haber alma teşkilatlarının hikâyeleri hâlâ tazeliğini koruyor. İstihbarat kuruluşlarının kendi kuruluş kanunları ve çalışma esaslarına göre yaptıkları faaliyetler bir nebze su götürebilir. Bu tür faaliyetlerin yasal olmaması ve etik açıdan hoş karşılanmamasına rağmen; halen devam ettiği bilinmektedir. Fakat; hedefi, konumu ve kuruluşu ekonomik faaliyetlerle sınırlı olması gereken "IMF"nin, espiyonaj faaliyetlerine karışmış olması, sadece skandal değil uluslararası bir suçtur da... "IMF" ile aynı çuvala girmeyi kabul eden koalisyon hükümeti ortaya çıkan durum karşısında köşeye sıkışmıştır. Türkiye'nin bekası ile ilgili bazı bilgilerin can dostumuz (!) Yunanistan'a sızdırılması; tam manasıyla bir ihanet suçu oluşturur. Atina'ya sızdırılan bilgiler sonrasındaki yumuşama belirtilerinin aldatıcı olduğunu hep söyledik. Ancak maalesef kimselere anlatamadık. "IMF" uluslararası espiyonaj kuruluşlarına taş çıkartacak bir operasyonla Türkiye'yi ele vermiştir. Şimdi Kemal Derviş'in "IMF" ile ilgili söylediklerini yeniden değerlendirebiliriz. Koalisyon'un dördüncü ortağı Derviş'in; yurtdışından para taleplerinin, hangi şarta bağlandığını birlikte tartışalım. Savunma harcamaları ile ilgili bütün bilgi ve belgelerin "IMF" tarafından Atina'ya sızdırılması ahlâki bir zaaf gibi ele alınarak sadece kınama ile geçiştirilemez. "IMF" bu hareketiyle yasal statüsünü ihlâl etmiş ve Türkiye'ye anlaşmayı fesh yetkisi doğmuştur. Umarız koalisyon hükümeti bu suçu uluslararası platforma taşıyarak; "IMF"nin gerçek yüzünü deşifre eder. "IMF" kredilerinin bizim hükümranlık ve beka haklarımızı tehdit ve tahdide yönelik önşart haline getirilmesi kabul edilemez. Ne var ki Türkiye denize düşmüştür. "Denize düşen yılana sarılır" derler. Yılan bulamayanlar için biz "IMF"yi tavsiye ederiz. Bakalım daha neler duyacağız!..