Müşterek bahis

Her kriz sonrasında uzman kesiliyoruz. Beş Nisan kararlarında benzer duyguları yaşadık. Şimdi de durumumuz farklı değil. Hemen hepimiz müşterek bahis oynar gibi dolar ve markı tahminle tatmin oluyoruz. Tıpkı iki yıl öncesindeki enflasyon tahminleri gibi... İki yıl sonunda sokaktaki sade vatandaşın dediğine gelen koalisyon hükümeti şimdilerde ipleri bırakmış görünüyor. Devlet Bakanlığı'na getirilen Derviş; Başbakan Yardımcısı gibi demeçler veriyor, kararlar alıyor. Kısa bir süre sonra Bakanlarüstü bir statüyle Başbakan'ı da devre dışı bırakacağı söyleniyor... Yalan da değil! Başbakan da dahil koalisyonun ne halk desteği, ne de meclis desteği var. Derviş öyle mi? Değil tabii. Dünya Bankası, IMF ve hatta ABD yönetimi bile Devlet Bakanı Derviş'in desteğinde... Şu anda öyle bir hava estirildi ki; "Derviş bir yana, Türkiye bir yana..." Hatta bazı kulislerde, Derviş'ten önce ve Derviş'ten sonra tanımlamaları yapılıyor. Ekonomimizin milâdı ve simgesi olan Derviş; giderek Türkiye'nin açmazı haline getiriliyor. Beşyüz elli Milletvekili olan Parlamento'nun esamisi okunmuyor. Dahası yetmiş milyonluk bir ülke ve toplum tek bir şahsın ağzına bakıyor. Eskiden "Ben sizin babanızım. Ben ne dersem o olur..." diyorduk; şimdi ise "Ben sizin Bakanınızım, ben ne dersem o olur." diyoruz. Açıklanmamış bir programın savunuculuğunu yapanlara en iyi cevabı döviz veriyor. Hani enflasyon yüzde otuzlara düşecekti? Hani dövize dokunanın eli yanacaktı? Hani yirmibirinci yüzyıl Türk asrı olacaktı? Hani, hani, hanilerle bir kitap bile yazılabilir. Şimdi Sn. Bakan; "Bakan olmasaydım Türk lirasına yatırım yapardım!" diyor. Sanki Bakan olunca döviz dışında başka bir araca yatırım yapılamazmış gibi ifadeler kullanılıyor. Hele doların önümüzdeki ay alabileceği değer tahmini tam bir komedi oldu. Yahu enflasyon tahminimiz ne oldu ki, döviz tahminimiz ne olsun?.. Devlet idaresi ciddi iştir sadece bakanlara bırakılamaz.