Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ortaya çıkan nahoş durum, giderek aydınlanıyor. Aslında mesele Hükümet-Çankaya meselesi olmaktan çok; amigoların meselesidir. Ancak konunun kamuoyuna yansıtılma şekli ve çarpıtmalar üzücüdür. Pazartesi günü Kurul yeniden toplanacak ve can ciğer kuzu dolması, verimli bir toplantı yapılacaktır. Bu arada olan ekonomiye olmuş oldu... Şimdi gelelim Pazartesi toplanacak olan Kurul'a... Sn. Cumhurbaşkanı Anayasamızın iyi anlaşılmadığından şikâyet etmektedir. Öyleyse önce Anayasa'ya ve ilgili maddeye bir gözatalım. Belki de Milli Güvenlik Kurulu'nun teşkil tarzındaki yanlış uygulamalar sebebiyle bu tür sonuçlar doğmaktadır. Anayasa'nın 118'inci maddesi Milli Güvenlik Kurulu ve çalışmalarını belirtmiştir. Buna göre; "Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları ve Jandarma Genel Komutanı'ndan kurulur." (Anayasa 82 Madde 118) Kurulun teşkil tarzında saklı ancak mevcut bir hiyerarşi vardır. Buna göre kurulda görev alanlar bu hiyerarşiye itaat zorundadırlar. Nitekim öfkeyle kalkan Hükümet kanadına Genelkurmay iştirak etmemiş, Kurul'u terketmemiştir. Aslında Başbakan'a bağlı olarak görev yapan Genelkurmay Başkanı: Başbakan'a uymak yerine, Kurul Başkanı'na tâbi olmak gibi doğru bir yol izlemiştir. Hükümet kanadının görevli olduğu bu faaliyeti terketmesi, gerek görev anlayışı ve gerekse kanun maddesinde saklı hiyerarşik yapıyı ihlâl yönüyle üzücüdür. Ancak asıl üzerinde durmak istediğimiz konu; Kurul'un teşkilindeki kanun maddesi ve halen uygulanan şekildir. Her ne kadar; "Gündemin özelliğine göre kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir!" Hükmü mevcut ise de; kurulda çağrısız misafirlerin olduğu anlaşılmaktadır. Çağrısız olarak toplantıya katılan, ancak MGK üyesi olmayan kişi ve bakanların tartışmalara taraf olmaları da, "Yaraya tuz, biber ekmiştir." Hükümet kanadı görev terkederek suç işlediği gibi, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği de kurul teşkilinde yeterince dikkatli olamamıştır. Bakalım önümüzdeki toplantıda kurul Anayasa'ya göre mi, yoksa alışılmış düzende mi toplanacaktır. "Bir musibet bin nasihatten iyidir" derler... Ha pu da pize ters olsun!...