Tehlikeli rabıtalar

Kritik günler geçiriyoruz. İnsanlarımız tedirgin ve bıkkın. Bu kriz günlerindeki gündeme dikkat edilmelidir. Zaten bıçak sırtında duran dengeler sebebiyle ateş yanmaktadır. Bu ateşin üzerine benzin dökmekle sonuç alınamaz!.. Kozlarını paylaşmak, ceplerini doldurmak, reytinglerini yükseltmek, tirajlarını arttırmak isteyenler olabilir. Ancak bu isteklere ulaşılmasında seçilen yol yanlıştır. Gazetelerimizi okuyan, televizyonlarımızı seyredenler, bizi iç harpte zannedebilirler. Ele alınan konular tehlikelidir. Seçilen konuşmacılar taraflıdır. Önerilen çözümler aldatıcıdır. Konuların takdim şekli kıskıştırıcıdır. Lütfen akıllı ve uyanık olunuz. Önünüze döşenen mayınlara basmayınız! Sizin şu anda gündeme getirdiğiniz bütün konular, asırlar boyu Türk İslâm âleminde tartışılmış ve çözümlenmiş konulardır. Bu çözümleri beğenip beğenmemek, kabul edip etmemek kişilerin kendi tercihleridir. Buna hiçkimsenin bir şey dediği de yoktur. Bilimsel konuların, Dini mevzuların, Etnik özelliklerin, Cemiyet ve cemaat tercihlerinin konuşulacağı zeminler ve zamanlar ayrı olmalıdır. Aman ha! Bu tür sorumsuz yayıncılık ve sonu gelmez tartışmalarla milli gücümüzü zaafa uğratmayınız. Türk-Kürt meselesi yokken biz türettik. Alevi-Sünni tartışmasını da biz başlatıyoruz. Tahsili, terbiyesi, bilgisi, görgüsü ve inançları belli gruplar üzerinde oynamanın hiçbir manası yoktur. Bu ateş bacayı sararsa, bu yangının itfaiyesi de yoktur. Batının yıllar boyu dantel örer gibi sabır ve şeytanlıkla başımıza ördüğü çorapların farkında olunuz. Önümüze döşenen tuzaklara düşmekten sakınmamız gerekirken bizim bu fütursuz tavrımız; ülke ve milletimize pahalıya mâlolabilir. Siz dîni diyaneti, Kurbanı, türbanı, Markı, doları; tartışırken birileri merkezi Asya ve Kafkas petrollerini götürüyor... Siz sudan sebeplerle bîgünah insanları psikolojik baskı altına alırken; ülke ve milletimizin kaynakları talan edilerek, hayat damarları kesiliyor... Yarın İstiklal Marşı söyleyecek bir yurt, Şanlı sancağımızı çekecek bir gönder, Evladımızı askere gönderecek bir ordu, Başımızı secdeye koyacak bir cami, Sınırları belli vatanım! diyeceğimiz bir toprak aramak zorunda kalmayalım!..