Dünya hızla değişiyor. Teknoloji, şehirleşme, bireyselleşme derken hayatın ritmi artık eskisi gibi değil. Her şeyin yenilendiği bu çağda, insanın en eski ve en güvenli limanı olan aile ise hâlâ ayakta kalmaya çalışıyor.
Aile, sadece aynı soy bağına sahip insanların bir arada yaşadığı bir kurum değil; insanın sevgiye, güvene ve ait olmaya dair en derin ihtiyaçlarının karşılandığı yerdir. Çocuğun ilk kelimesi, ilk adımı, ilk sevgisi hep bu çatı altında filizlenir. Orada öğrenir insan sevmeyi, sabretmeyi, affetmeyi…
Bugün modern hayatın temposu içinde aile, çoğu kez ikinci plana itiliyor. Kadın ve erkeğin çalışma şartları, şehirlerin kalabalığı, zamanın yetmemesi; sofralarda sessizliği, evlerde uzaklığı beraberinde getiriyor. Oysa aile, sadece aynı evde yaşamak değildir; kalpleri aynı sevgiyle birleştirebilmektir. Asıl mesele, her halükârda ailedeki manevi bağların zayıflamamasıdır. Çünkü anne, sadece bir birey değil, bir milletin geleceğini yoğuran bir eldir. Baba sadece evin geçimini değil, evin huzurunu temin eden direktir. Ailedeki sevgi, toplumun vicdanına yansır, medeniyetin temelini oluşturur.
Bugün gelişmiş ülkelerde nüfus oranları azalıyor, yalnızlık artıyor, evlilikler kısalıyor. İnsan, konfor içinde ama huzurdan uzak yaşıyor. Bizim toplumumuzun en büyük gücü ise hâlâ aile yapımızdır. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyen bir medeniyetin mirasçıları olarak, aileye sahip çıkmak bir görev değil, bir vefadır.
Belki dünyamız değişiyor ama sevginin, sadakatin, paylaşmanın kaynağı değişmiyor. İnsan hâlâ bir sofrada sıcak bir çorba, bir ses, bir el arıyor.
Selman Devecioğlu
● Stresi yönetme, ● Depresyon, uykusuzluk ve anksiyete ile başa çıkma, ● Fiziksel ve zihinsel detoks yapma, ● Yavaş metabolizmanızı hızlandırarak zayıflamayı destekleme, ● Sindirim sisteminizi dengeleme ve düzenli çalışmasını sağlama, ● Fiziksel ve zihinsel enerjinizi yükseltme, ● Odaklanma yeteneğinizi güçlendirme ve konsantrasyonunuzu artırma, ● Sıcak basmasına karşı vücudunuzu serinletme, ● Tiroit ve prostat bezlerinin düzenli çalışmasını sağlama, ● Açlığı ve susuzluğu sakinleştirme, ● Cesaretinizi ve öz güveninizi artırma, ● Cilde doğal botoks etkisi, akciğer kapasitesini yükseltilmesini sağlar. Doğru Nefes Nasıl Alınır? Doğru nefes almanın temelinde diyafram nefesi yatar. Diyafram nefesi, göğüsten değil karından alınan derin nefes anlamına gelir. İşte basit bir yöntem: 1. Rahat bir pozisyonda oturun veya uzanın. 2. Bir elinizi göğsünüze, diğerini karnınıza koyun. 3. Burnunuzdan yavaşça nefes alın. Karnınızın şiştiğini hissedin (göğsünüz hareket etmemeli). 4. Ağzınızdan yavaşça nefes verin. 5. Bunu 5 dakika boyunca tekrar edin. Günde birkaç kez bu egzersizi yaparak, vücudunuzu doğru nefes almaya alıştırabilirsiniz. Sağlığınız için doktorunuza danışınız. [https://www.turkiyehastanesi.com]
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...