Yaşadığımız çağ, bilginin değil, algının hüküm sürdüğü bir zaman dilimi… Artık gerçek ne kadar güçlü olursa olsun, algının gölgesinde silikleşiyor. Bir görüntü, bir cümle, bir başlık veya sosyal medyada yayılan bir dedikodu; hakikati boğabiliyor. Algılarla çelik çomak oynanan bu çağda, zihnimize yönelen her darbede hakikatin değil, algının şekillendirdiği bir dünya kuruluyor.
İşte tam da bu noktada, zamanın en kıymetli hazinesi ne bilgidir ne de teknoloji; ferasettir. Zira bilgi, sadece taşıyıcıdır. Hafızalarda yığılan malumat, ferasetle yoğrulmadıkça anlam taşımaz. Bir okka malumat, bir ton ezber, bir ansiklopedi dolusu veri; hakikatin izini sürmeyen bir gönle düştüğünde, insanı yanıltabilir. Ama bir dirhem feraset, binlerce yanıltıcı bilgi arasında hakikatin kokusunu alabilir.
Feraset, basit bir akıl yürütmeden ibaret değildir. Kalbin gözüyle bakmak, sezgilerle çözmek ve niyetleri ayıklayarak hakikati görmeye çalışmaktır. Modern çağda birçok insan bilgiye kolayca ulaşıyor ama çok azı o bilginin ardındaki gerçeği fark edebiliyor. Çünkü her bilgi doğruyu anlatmaz, her veri gerçeği yansıtmaz. Feraset, görünene değil; görünmeyenin çağrısına kulak vermektir.
Günümüzde medyada, siyasette, sosyal ilişkilerde sürekli olarak algı yönetimi yapılmakta. Ne yazık ki birçok insan, duyduğuna ve gördüğüne göre karar vermektedir. Ama feraset sahibi insan, görüntüye aldanmaz. Dışarıdaki tantananın içinde sessizce düşünür. Kalabalıkların yöneldiği yere değil, hakikatin işaret ettiği yere yürür. Çünkü o bilir ki, kalabalığın sesi her zaman doğruyu haykırmaz. Bilgi çağında cehalet artarken, feraset suskunlukta büyür.
Bugün bilgiye değil, ferasete açız. Aslında çağın hastalığı bilgisizlik değil, ferasetsizliktir.
Selman Devecioğlu
Dünyada savaşlar durursa eğer
Ben o zaman esas bayram yaparım.
Sömürü soygun talan biterse
Ben o zaman gerçek yaparım.
Zulüm, işkencenin durduğu günü
Bayram ilan eder bayram yaparım.
Adalet hükmünü gördüğüm günü,
Barış sevinciyle bayram yaparım.
Fakir fukaramın güldüğü zaman
Barış yerkürede olduğu zaman
Kullar Hak emrine uyduğu zaman
Daim bayram olur bayram yaparım.
Huzurun dünyaya yayıldığı gün,
Bayramla birlikte yaparım düğün
Emeğin hakkının ödendiği gün
Aşık maşuk gibi bayram yaparım.
Süleyman’ım sözüm anlayanadır,
Dinin hakikatin kavrayanadır.
Okuyan kardeşim bil ki sanadır,
Okuyanlar ile bayram yaparım
Süleyman Usta- Espiye Giresun
“Bayramlar, affa mağfirete uğrayıp günahlardan kurtulma günleridir. Allahü teâlânın rızasına kavuşma günleridir. Dolayısıyla müminlerin sevinme günleridir. Müminlerin hakiki bayramı; günahlarının affedildiği gündür, imanla öldüğü gündür, Cennette Allahü teâlânın rüyetine kavuştuğu ve Peygamber Efendimizi (sallallahü aleyhi ve sellem) gördüğü gündür. Hakiki bayram, Rabbimizin huzuruna, yüz akıyla çıkabilmektir. Bayramınız mübarek olsun..."
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...