Başarı kimine göre “para”, kimine göre “mal mülk”, kimine göre “şan şöhret”; kimine göre de “amansız bir dertten kurtulmak”, kimine göre “dünyayı gezmek” olabilir... Kimi “sevdiğiyle evlenmeyi” başarı görür, kimi “arzuladığı üniversiteyi” kazanmayı, kimi sevdiği mesleğe başlamayı...
Burada hedefler ve arzular sınırsızdır... Ama hayat bu işte... Herkese her istediği verilmemiştir... Kimi doğuştan şanslıdır, kimi kendini şanssız hisseder... Kimi hayatının kıymetini bilmez, kimi kendisinin kıymetini...
Şunu iyi bilmeliyiz ki herkesin başarısı kendinedir... Sen sen ol, kendi kıymetini bil... Farkında olabilmek en büyük farkındalıktır...
Birisi sınava yetişmek için var gücüyle koşarken ayaklarını aklına bile getirmez ama bir başkası ayağa kalkıp da bir adım atabilmek için elinde olsa dünyaları verecektir...
Bir insan vardır milyonları peşinden koşturur... Bir insan vardır tarihler onu okutur... Ama nice insanlar var ki varlığıyla yokluğundan kimsenin haberi olmaz...
İnsan kendini tanımak için önce hayatı tanımalıdır. Hayat enteresandır... İnsan okuyup öğrenip hekim olur, başkasını yaşatmaya uğraşır ama vadesi dolduğunda kendini ölmekten kurtaramaz. Her konuda süper zekâ olan, yapay zekâyı bulan on parmağında on marifet olan insan alzaymır dedikleri amansız bir hastalıkla yolu kesiştiğinde adını bile bilmez hâle gelir...
Ve en gerçek olanı...
İnsan dünyaya gelirken de kendisinin haberi olmaz... Dünyadan giderken de... Ona başkaları der “doğdu” diye, başkaları der “öldü” diye...
Öyleyse bize, doğmak ve ölmek arasındaki hayat kalıyor...
Bu hayatta adını tarihe yazdırmak isteyenlere başarılar dile ama kendi hayatını kendin yaşamaya Allah’ın razı kimselerden olmaya çalış...
Hayatta asıl başarı bu değil midir?
Uğur Türkmen
ŞİİR
Gülistanda çiçekleri sularken,
Tek başıma için için ağlarken,
Gece gündüz, sevdalara dalarken,
Kara gözlü, nazlı yârim nerdesin?
Seherlerde, göz yaşımı dökerken,
Şebnemleri, yapraklardan silerken,
Hasretinle, vuslatını beklerken,
Kara gözlü, nazlı yârim nerdesin?
Yıldızlara yaren oldu geceler,
Dilim, gönlüm, hep adını heceler.
Şahidimdir, her vakitte, secdeler.
Kara gözlü, nazlı yârim nerdesin?
Fırtınalar kopar iken deryada,
Uyandırsın biri beni hülyada
Vazgeçmek mi, nasıl olur sevdada?
Kara gözlü, nazlı yârim nerdesin?
Aslı, Kerem, aşık değil ben gibi,
Leyla, Mecnun mutlu değil, sen gibi.
Pervaneler, ateşlerde, ten gibi
Kara gözlü, nazlı yârim nerdesin?
Dostlarımdan haberini almadım.
Düşmanının yanına hiç varmadım.
Yorgun gönlüm, aklıma da sormadım.
Kara gözlü, nazlı yârim nerdesin?
Kara tren, getirmedi aşkımı.
Bülbüllerde söylemedi şarkımı,
Anlamadın, anlatmadım, farkımı,
Kara gözlü, nazlı yârim nerdesin?
Kayıkçılar kürekleri çekiyor.
Yetiş artık, inan kalbim tekliyor.
Yıllardır, böyle kimler bekliyor,
Kara gözlü, nazlı yârim nerdesin.
Sürgünümde, zindanında çürüdüm.
On adımlık, umudunda, yürüdüm.
Yirmisinde, aşkın ile büyüdüm.
Kara gözlü, nazlı yârim nerdesin?
Saçlarıma aklar düştü, gelsene.
Belim bükük, elde baston, görsene.
Sende beni, benim gibi, sevsene.
Kara gözlü, nazlı yârim nerdesin?
Aciz Sultan, mahlasını verdiler.
Aşıkların meclisinden geldiler.
Gerçek aşık, sensin, tamam dediler.
Kara gözlü, nazlı yârim nerdesin.
Aciz Sultan- Abdurrahman Gök
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...