Bize yakışan beraber olmaktır

A -
A +

Sürüden ayrılanı kurt kapar sözünü anlatan yazımda halkı küçümseyen kimseler için mecazdan anlamayanlar demiştim. Hatta mecazı anlasa da içindeki kötü niyetini öne çıkaran kimselerdir. Onlar “koyun” kelimesi ile “halkı” düşüncesiz ve aptal olarak nitelendiren kimselerdir. Kendilerini akıllı olarak öne çıkaran halkı ise cahil, kandırılmaya müsait kimseler olarak tanımlayanlardır. Bu aykırı kimseler böyle söylerken aslında tam da bu atasözünün tarif ettiği duruma kendileri düşenlerdir. Sürüden ayrılıp onun bunun karanlık fikirlerine kapılanlardır. Bu fikirlerle aydın olduklarını düşünüp böbürlenirken aslında fikrî olarak zehirlenerek kendi toplumuna yabancı kalan zavallılardır!..

 

Bunlar kendi halkına kendi vatandaşına yabancılaştığı için onların toplu hareket etmelerini "sürü psikolojisi" olarak değerlendirir ve “koyun gibiler” derler.

 

Oysa dinimizin en önemli dört kaynağından biri olan hadîs-i şerifte “Toplulukta rahmet, ayrılıkta azap vardır” buyurulmuştur.

 

Gerçekten de sürüden ayrılan herkesi kurt kaptı!.. Bugün Osmanlı imparatorluğundan geriye kalan hiçbir devlette bir asır geçtiği hâlde hâlen huzur yoktur. Hiçbir ayrılan da bu ayrılığın hayrını görmemiştir. Emperyalist güçler evire çevire bu toprakları sömürmekte yer altı ve yer üstü kaynaklarını kullanmaktadır. Üstelik söz konusu coğrafyada yaşayanların onlar karşısında tavuk kadar kıymeti yoktur.

 

İşte bu sebeple ortak değerlerimizin en özlülerinden olan bu sözü kulağımıza küpe etmeliyiz. Sürüden ayrılanı kurt kapar... Kapar mıymış, kaparmış... Tarih tekerrürden ibaret mi? Evet... Tekrar ayrılıklara parçalanmalara başkalarının sözlerine inanarak birbirimize düşersek tarih yeniden tekerrür edecektir... Bize yakışan bir olmaktır, beraber olmaktır, kardeş olmaktır.

 

     Uğur Türkmen

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     Gazze'nin çığlıkları...

 

 

 

Gazze vahşet, kan ve gözyaşına boğuldu...

 

Binlerce masum çocuk katloldu...

 

Nice fidanlar, hayatlar soldu.

 

Gazze'nin yüreği acılarla doldu.

 

 

 

Modern(!) dünyanın kalbi taş oldu.

 

Gazze'nin çığlıklarını duymaz oldu.

 

Vicdanlar kararıp sustuuu...

 

İnsanlık kayboldu...

 

 

 

Gazze'nin üstüne bomba yağdıran,

 

Durduran yok ki...

 

Azdıkça azar...

 

Daha çok katliam yapar...

 

 

 

 

 

Her gün dehşet saçar...

 

Kandan beslenen soykırımcı...

 

Kana doymayan bir vampir gibi...

 

Nil'den Fırat'a kadar büyük hedefi...

 

İslam dünyasının göğsüne,

 

Saplanmış bir hançer...

 

Filistin, Gazze,

 

Bu hançeri çıkaracak Fatihleri bekler...

 

 

 

     Şair Hasan Kaya/Antalya

 

 

 

 

 

 

 

 

UNUTULMAZ KELİMELER

 

 

MÜSAVAT: Aynı seviyede olma, eşitlik, denklik.

 

MESABE: Derece, değer, ölçü, menzile. Mesabesinde: Değerinde, hükmünde, yerinde, karşılığında.

 

TAAYYÜN: 1. Meydana çıkma, aşikâr olma, belirme 2. İtibar kazanma, ileri gelen kimseler arasına girme, âyan sırasına girme 3. (tasavvuf.) Allah’ın kudretinin zuhur ve tecellî yoluyla belirmesi, Hakk’ın zatında var olanların ortaya çıkıp zahir olması. 4. Bu yolla ortaya çıkan oluşlar.

 

İMTİNA: 1. Çekinme, kaçınma, geri durma. 2. Gerçekleşmesi mümkün olmama, mümteni olma, imkânsızlık.

 

İSTİHSAL: 1. Meydana getirme, hâsıl etme, üretme, üretim 2. Bir hususu elde etme, ele geçirme.

 

NİGEHBAN: Bekçi, gözcü.

 

MUTMAİN: Şüphe, korku ve endişelerden kurtulup rahatlamış, gönül huzuruna kavuşmuş, emniyete ermiş.

 

MUKTEDA: Fikir ve davranışları ölçü olarak benimsenen, örnek alınan (kimse).

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.