Bu asırda yaşamak insana imtihan olarak yeter. Her devir kendi gamını taşır, lakin bu zaman başka. Ne sokaklar eski sokak ne insanlar eski insanlar. Her fert bir telaş içinde savrulur.
Vaktiyle kalpler kırılmaz, hâtıralar unutulmazdı. Şimdiki insanlar eşyaya kıymet biçerken, insanın kıymetini unutmuştur. Çok bilir, lâkin az hisseder, göz görür, lâkin gönül görmez. Kulağı işitir, amma hakikati duymaz olmuş...
Olur böyle şeyler dünyadayız imtihan yurdudur nihayetinde. Lakin zaman öyle bir zaman ki, kötülükler artık caddelerde satılır oldu, insanlar birbirinin kalp kırıklarına basarak yol alır oldu. Şimdilerde görüntüye önem veriliyor, lâkin ruhlar.
Yüzün güzel olması ne fayda, gönül pas içre olduktan sonra. Bu devran, dirilerin ölülerden daha tez çürüdüğü bir zamandır. Zira bu asırda dostluk mecaz, muhabbet sığ, hakikat ise gizlidir.
Kalp, beden içine sıkışmış bir hatıra gibidir artık. Gönül ise ekrana mahkûm bir dilenci.
Taştan saray yapmayı bilen insanoğlu, şimdi kalbinden virane yapmıştır. Ama her virane bir niyazla yeniden mamur olur. O hâlde durma. Kalbine sahip çık. Unutma; nice saraylar harap oldu, nice tahtlar yıkıldı lâkin kalbini temiz tutanlar hep sultan kaldı.
Bil ki; kalbi saf tutmak, bu devrin en büyük direnişidir.
Vakit Ahir zamandır, kalbini koru... Yâ Rabbi kalbimizi koru. Gönlümüzü sevgiye, dilimizi muhabbete, ömrümüzü rızana kavuştur. Âmin...
Arşüb el Van-i
ŞİİR
Yavuz Bülent Bâkiler
Doksana geliyordu irtihalinde yaşı
Edebiyat ustası Yavuz Bülent Bâkiler
Sevenlerin omzunda taşınıyor naaşı
Edebiyat ustası Yavuz Bülent Bâkiler
Avukatlık yanında edebiyata âşık,
Türkçeyi kullanmada herkese oldu ışık
Bembeyaz saçlarıyla ufak birkaç kırışık
Edebiyat ustası Yavuz Bülent Bâkiler.
Çok çeşitli yerlerde önemli görev aldı,
Eylül sonu pazarda derin uykuya daldı,
Ardında kitapları bak nasıl yetim kaldı,
Edebiyat ustası Yavuz Bülent Bâkiler.
Her canlının başına gelecektir bu ölüm
Böyle yazılmış işte Mevlâ katında hüküm
Ne kadar sağlam olsa bile çözülür düğüm
Edebiyat ustası Yavuz Bülent Bâkiler.
İnsan ömrü böyledir gelen veda ediyor,
Beyaz kefen içinde üstat elveda diyor,
Terk-i dünya eyledi ahirete gidiyor,
Edebiyat ustası Yavuz Bülent Bâkiler.
Başın sağ olsun Türkçe aziz ustaya rahmet
"Her can ölümü tadar" diye yazıyor âyet
Edebiyat ustası Yavuz Bülent Bâkiler
Türkçemizin hastası Yavuz Bülent Bâkiler
Cemil Uygun
KELAM-I KİBAR KİBAR-I KELAMEST
(Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür)
Din büyüklerimiz buyurdular ki: "Biz Allahü teâlânın lütfuna kavuştuk. Biz Allahü teâlânın merhametine kavuştuk. Bütün maddi ve manevi nimetler üzerimize yağmur gibi yağıyor. Biz çok kıymetli, çok makbul insan olduğumuz için değil efendim. Bu, cenabı Hakk'ın lütfu ihsanı olarak, Abdülhakîm Efendinin (Arvasî) sebebiyle olur. Çünkü onlar yani Efendi hazretleri, cenab-ı Hakk'ın sevdiği bir kul. Allahü teâlâ sevdiği kulunu sevenleri, o sevdiği kuluyla beraber olanları, affediyor, seviyor; inşallah cennetini ihsan ediyor. Çünkü 'Allahü teala vermek istemeseydi, istek vermezdi' buyurdular.”