Hayat yaşayıp öğrenmekten ibarettir

A -
A +

“Bakmakla usta olunsaydı kediler kasap olurdu” diye bir atasözümüz vardır. Bu atasözümüz aslında pratik yapmanın yaparak yaşayıp öğrenmenin önemini vurgulamaktadır.

 

Hangi ders olursa olsun pratik yapmanın, uygulamanın tatbikatın önemi hiçbir zaman görmezden gelinemez. Örnek olarak tarih dersinde öğrencileri Çanakkale’deki şehitliklere götürmek, Çanakkale Savaşlarının önemini kavratmada çok etkili olacaktır.

 

Bir elektrik atölyesinde, öğrenciler küçük çapta bir motor endüvi sarımı yaptıklarına, sonra da yaptıkları endüvilerin öğretmenleri tarafından kablo uçlarına elektrik verilerek düzgün dönüp dönmediklerinin kontrol edildiğine şahit oldum.

 

Lise öğrencisi iken fizik dersi öğretmenimiz, sülfürik asit, çinko ve bakır elektrotlar ve seçici geçirgen madde kullanarak Volta pili yaptı. Küçük bir lambayı zayıf bir şekilde yaktığını gördük. Bu zayıf doğru akımı voltmetre ile ölçtüğümüzde 1,1 volt seviyesinde bir elektrik akımı olduğuna şahit olduk. Lise fizik kitabındaki anlatımda da bu elektriğin 1,1 volt olacağı belirtilmişti. Yıllar önce öğrendiğim bir konuyu bu kadar net ve detaylarıyla hatırlıyor olabilmemin sebebi sizce nedir?

 

Ömründe hiç uçağa binmemiş olan bir insan, uçak seyahati ile ilgili prosedürleri, çeşitli sosyal medya mecralarındaki rehberlik edici videolardan ne derecede iyi öğrenebilir? Ben ilk uçak seyahatinde yazıhane görevlisine danışıp onun söylediklerini harfiyen yerine getirerek, yani bizzat yaparak yaşayıp öğrenmiştim. Sonraki uçak seyahatlerimde kimseye hiçbir konuyu danışmadım. Demek ki kalıcı bir öğrenme olmuş.

 

Okullarda sivil savunma öğretileri, yangın söndürme tatbikatları profesyonellerce gösterilirse daha kalıcı olmaz mı?

 

Ve yaşamakta olduğumuz, içinde bulunduğumuz hayatı ele alalım. Hepimiz her gün farklı farklı durumlarla karşılaşmaktayız. Bunlara bazen kendimiz çözmeye çalışmakta bazen geçmiş tecrübelerimizden ilham almakta, bazen de bizden daha tecrübeli kişilere danışarak, tavsiye alarak çözmeye çalışmaktayız. Aslında hayat bizzat yaşayıp öğrenmekten ibarettir...

 

     Burak Elitez-Balıkesir

 

 

ŞİİR

 

     Racon böyle!

 

 

İster kızıp ister darıl,

 

Racon böyle, bu âlemde,

 

İster bulan ister durul,

 

Racon böyle, bu âlemde.

 

 

 

Yetim doyur, yoksul kolla,

 

Gözyaşıyla dua yolla,

 

Cevap gelir er geç illa,

 

Racon böyle, bu âlemde.

 

 

 

Gülümse gülün aşkına,

 

El uzat her bir düşküne,

 

Talip ol cinan köşküne,

 

Racon böyle, bu âlemde.

 

 

 

Bel bağlayıp hasenata,

 

Yarım koyma yükü, ata,

 

Yarın yoktur belki, hatta,

 

Racon böyle, bu âlemde.

 

 

 

Ak etmeden karaları,

 

Sahiplendir liraları,

 

Ölümün yok sıraları,

 

Racon böyle, bu âlemde.

 

 

 

Eksik tartma teraziyi,

 

Kaydırma hiç şirazeyi,

 

Kubbeye sal avazeyi,

 

Racon böyle, bu âlemde.

 

 

 

Gıyabî der demesine,

 

Taş bağlamış sinesine,

 

Eksi yazar hanesine,

 

Racon böyle, bu âlemde.

 

 

 

     Mustafa Özkahraman

 

 

DUYGU DAMLASI

 

Bir avuç sevgi...

 

 

Oysa küçücüktü bedenim, Sığdıramadınız koskoca hanlara./Çiçek açacaktım ama siz karanlığı sevdiniz./Bana güneşi çok gördünüz./Bir avuç sevgiydim, taşamadım koca odalara/Bir çocuğun nefesiydim, boğdunuz taş duvarlara/Ruhum kanatlıydı,/Dünya ise zincirlerle dolu./Ben kanatlarımı gökyüzüne sığdırdım, siz beni toprağa kapattınız...

 

Melike Bekler-Mersin

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.