“Eğitim birçok bileşeni olan bir bütündür. Bir ayağı geçmişte duran eğitimin diğer ayağı insanlığın geleceğine ufuklar açan bir kapıdır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin başarıya ulaşması yalnız ve ancak öğretmenlere bağlıdır. Öğretmenler kutlu yarınların banileridir. Ailenin bile dağılma sürecine girdiği günümüzde bütün ümitler öğretmenlerdedir. Bu büyük ve zor işi yüklenen öğretmenlere karşı kullanılacak her sözde, yapılacak her icraatta çok dikkatli olunması büyük önem taşımaktadır. Öğretmenin ikna ve motive olmadığı hiçbir program asla başarılı olamaz.
Anadolu erenlerini Hoca Ahmet Yesevi hazretleri, Mevlâna’yı, Şems; Yunus’u Taptuk, Fatih’i Molla Gürani hazretleri yetiştirmiştir. Alparslan’ın açtığı Anadolu topraklarını ilahi ve hikmetlerle mayalayıp bizlere vatan kılan, Hak’tan aldıkları manevi tohumları bu bereketli topraklara saçan bu mübarek hocalar ve öğretmenlerdir. Bu itibarla, “hiçbir eğitim sistemi öğretmen kalitesinin üstüne çıkamaz”, sözü her devirde geçerliliğini korumuştur. Bu nedenle bir ülkenin en büyük ve en önemli meselesi maarif meselesi ise, bunun da esası geleceğin mimarları olan öğretmenlerdir.
Eğitimde feda edilebilecek tek bir fert dahi yoktur. Millî eğitim demek bir milletin ve devletin kıyamete kadar geleceğini düşünmek demektir. Bu nedenle eğitim her şeyden önce büyük bir sorumluluk, ciddiyet ve disiplin gerektirir. Ortaöğretimden itibaren okula giden her öğrencinin bir hedefi, amacı ve bunun için bir motivasyonu olmalı. Hedefsiz, amaçsız, disiplinsiz, ciddiyetsiz ve motivasyonsuz öğrenciyle sadece öğretmenin emek ve gayretleriyle netice almak mümkün değildir. Bu kapsamda önemli gördüğümüz birkaç konuyu yarınki yazımda sizinle paylaşmak istiyorum...
İdris İspiroğlu-Öğretmen
ŞİİR
Kalkıp düşerken
Düşünceliyim yazmak için dertlerim var belli ki
Bugün fazla duygu doluyum içi gülmeyenin teki
Şu sıralar dört duvar arasında kaldım baydım sanki
Sessizce ve daima beni dinler olduk galiba kanki
İçimi boyayabilseydim inan rengârenk yapardım
Hep mutlu, huzurlu gülen resimli tablolar asardım
Yok ama oyunbozan çocuk gibiyim çok sakardım
Cevap bulamadığım da hiç kimseye kalp kırardım
Tek tek yolladım ben karşımda gülen sahte yüzleri
Sen susarsan her zorlukta gideremezsin pürüzleri
Defter gibiyiz bu hayatta yazıp silerler en güçsüzleri
Yoldaşız deyip çelme takanları unutmadım yüzsüzleri
Sözlerime kulak as belki hislerim sana dokunur
Bir gün bakarsın gözlerimde mutluluk okunur
Aydınlığı görmeden karanlığa gitmem dururum
Koşmak için kalkarım ayağa bazen ama kaybolurum
Nefessiz kaldım gökyüzünde güneşi beklerken
Doğmadı her seferinde güvendiğime giderken
Yağmurda ıslandım ben dolu da tutulurken
Evet fazla takıldım yerlerde kalkıp düşerken
Hakazim
SAĞLIK OLSUN
SAĞLIK VE BANYO: Çok sıcak su ile banyo yapmak damarların genişlemesine yol açar. Kan akışını hızlandırıp, kalp atışı ile solunumu yükseltir. Bu sebepten tansiyonu yüksek olanlar ile kalp hastaları için zararlıdır. Soğuk su banyolarında ise durum bunun tam tersidir. Ufak bir üşütme insanı hasta yapar. Banyo yaptıktan sonra çok iyi kurulanmalıdır. Vücut ısısı yükseldiğinden, bir müddet korunmalı, ani sıcaklık değişikliği olabilecek şeylerden kaçınmalıdır. Hiç olmazsa banyo yaptıktan sonra bir saat kadar dışarı çıkmamalıdır. Bu durumda cereyanda kalmak insanı hasta eder. Banyo ihtiyaç olduğu zaman, mevsimlere göre ne kadar çok yapılırsa o kadar faydalıdır. Yaşlı ve rahatsız olanlar kendilerine dokunmayacak şekilde hareket etmelidirler. Temizlik yapılan banyoların tertemiz ve muhafazalı olması aranır. Tertipsiz, muhafazasız bir banyo insana fayda yerine zarar verir.

