Kaydet
a- | +A

Şair-Yazar, Emekli Öğretim Görevlisi Saygıdeğer M. Halistin Kukul öğretmenimin "Post-Nişîn'e Mektuplar" isimli kitabından...

"Şiir güzel söz söyleme hürriyetidir... Şair de faziletli kişidir."

"Güzellikler meyvası, âşıklar gözdesi Yûnus Emre buyuruyor ki:

"Az söz el öğüdüdür / Çok söz hayvan yüküdür

Bilire bir söz yeter / Sen de gevher var ise"

"Güzellikleri aramak, güzelliklerle yaşamak, güzelliklerle donanmak, güzelliklerle sevinmek..."

"Seni kimseciklere duyuramadım senden başka..."

"Kelimeler taş gibi hissiz değildir.", "Daima inşa hâlindeyiz.", "Güzelliklerin inşasında tek mânia o (haset) zehirli yılandır.", "Gerçekten okusalar... Cidden okusalar... Sahiden okusalar... Hakikaten okusalar...", "Herkes düşündüğü kadar vardır.”, Kaide değilse bile: Yaşamak düşünmektir.", "Sevmesini bilenler, güzelliklere ulaşabilirler.”, Okumuşlar sevmesini de bilirlerse daha da güzelleşirler.", Ne Mevlâna'da, ne de Yunus’ta yeis var.", "Söze dem gerekir... Ayar gerekir... Karar gerekir... Vakar gerekir...", "Her şey dilimizin ucunda... Dünya da, cennet de, cehennem de.", "Her işin başı samimiyettir.", "Sükûnet lisanıyla konuşmak ne güzel...", "Zirveler göz kamaştırır. Tenhalıklar ürpertir.", “Tevazu, nezâket, aşk ve faziletin verdiği huzur, sükûnetimizin konuştuğu dildir.", “Sözün güzelliği de bülbülün ötüşü gibidir.", "Sabahlar, güneşle mayalanır; manalanır", "Benim gecelerimde karanlık yok.", “Zavallılar daima kuvvetlidir.", " Önce güzellik vardı...", "Tarihe ulaşmalı, tarihle kaynaşmalı, tarihle barışmalı... Tecrübelerini dinlemeli.", "Kimse kimseden az değil, kimse kimseden fazla değil.", "Okumak ve yazmak kadar dünyada hiçbir şey güzel değil.", "Akıllı insan, önce kendine bakar.", "Kin, öyle bir kasırgadır ki, zarafet adına ne varsa siler süpürür.", "Kibir ahmaklıktır."

"Ne varsa doğrulukta ve güzellikte var."

Derleyen: Durdu Şahin

ŞİİR

DOKUNMA BANA

Yönümü kaybettim yolu şaşırdım

Bugün kederliyim dokunma bana.

İsmimi toplumda dile düşürdüm,

Bugün kederliyim dokunma bana.

Bu nasıl düşmanlık bu nasıl garez,

Beynimde fırtına soframda çerez,

Kalbimden vuruldum ansızın bu kez,

Bugün kederliyim dokunma bana.

Kendini bilmezden kem söz işittim

Yangının içinde böyle üşüttüm

Gönül bineğine efkâr taşıttım

Bugün kederliyim dokunma bana.

Nice dertler aldım dertsiz başıma

Dünya kafes oldu gönül kuşuma,

Güneş bile tesir etmez kışıma,

Bugün kederliyim dokunma bana.

Kadir Fidan der ki bu nasıl keder?

Çektiğim ızdırap dünkünden beter.

Artık çok yoruldum bu kadar yeter,

Bugün kederliyim dokunma bana.

Kadir Fidan-Dağların Şairi

UNUTULMAZ KELİMELER

MÜŞEKKEL: 1. Biçim verilmiş. 2. İri, gösterişli.

TEKÂMÜL: 1. Olgunlaşma. 2, gelişme

TEŞEBBÜS: Girişim, gelişme

MÜTEŞEBBİS: Girişimci

FİİLÎ: 1. Sözde kalmayıp gerçekten yapılan, yapılmış ve yapılmakta olan. 2. Edimsel. 3. Eylemli

BUHRAN: 1. Bunalım, 2. Kriz.

MESBUK: 1. geçilen, geride kalan kimse. 2. Fıkıhta, ilk rekâtı kaçırdıktan sonra imama uyan kimse.

MÜSTAMEL: 1. Kullanılmış olan, 2. Eski, köhne. 3. Fıkıhta, abdestte ve gusülde kullanılmış olan su.

BÂHÛR: Çok sıcak, fazla sıcaklık.

EYYAM: Yevm kelimesinin çoğuludur. 1. günler, gündüzler. Gündelik anlamındaki yevmiye kelimesi de bu kökten gelmektedir.

ÖNE ÇIKANLAR