Ruhsal olarak rahatlayabilmek için

A -
A +

Hayatın karmaşası insanları yormakta. Stresli hayat istenmeyen söz ve davranışlara sürüklemekte. Aşırı tüketim hırsı reklamların etkisiyle çok kazanayım çok harcayayım düşüncesini oluşturuyor. Yatlarım katlarım olsun anlayışı ile fütursuzca işlere kalkışmak aslında insanı epey yormakta ve çıkmazın içine atmaktadır. Öyle ki bu had safhaya vardığında cinayetlere kadar gidebilen bir çıkmaza sürüklenebilmektedir.

 

Çözüm bütün bu debdebeli hayattan sıyrılmak. Boş zamanlarda insanın sevdiği işlerle uğraşması onu ruhen mutlu edecektir.

 

İnsanın hayattan zevk alabilmesi için öncelikleri ruh ve beden sağlığı, aile, sosyal çevre ile iş hayatında mutlu olabilmelidir. Düşünce biçimi hayatımıza yön verebilmektedir. Olumlu düşünmeyi bilebilmek ruhsal olarak da huzurlu olmamızı sağlayacaktır.

 

Teknolojinin ilerlemesi ve insanların hareketsiz hâle gelmesi ile hastalıklar da çoğaldı.

 

Ruh ve beden dengesizliği insanın ayarını bozmakta huzursuzluk baş göstermektedir. Konu ile alakalı okuduğum kitapta hatırladığım kadarıyla; Alman araştırmacılar Afrika’nın balta girmemiş ormanlarında tarihî eserlere rastlandığı bilgisini alırlar ve hemen yola çıkarlar tabii ki orada yaşayan yerlilerden ve rehberden yararlanırlar. Araştırmacılar çok sabırsız ve hemen tarihî esere ulaşmak istemektedirler. Zor orman şartlarında çok hızlı hareket ederler, kano ile nehrin diğer karşısına çıktıklarında yerlilerin hareket etmedikleri ve beklemeye geçtiklerini görürler. Nedenini sorduklarında “bedenimiz ruhumuzun önüne geçti ruhumuzun gelmesini bekliyoruz” derler. Yani vücut bir denge hâlinde oluşturulmuştur. Ruh ve beden uyumlu olması hayatı daha da kolaylaştıracaktır.

 

Sözün özü ruh ve beden sağlığı huzuru için kanaatkâr olmak, olumlu düşünmek, şükretmek, karşılıksız vermek hayatın mutluluk kaynağıdır...

 

Gidilecek yer belli. Önemli olan iyi izlenimler ve temiz eserler bırakabilmek. Helalinden ve insanlığa fayda verecek işlere imza atmak ve katkıda bulunabilmektir. Gerisi teferruattır vesselam.

 

     Nurettin Bozan-Eskişehir

 

 

ŞİİR

 

          Göster

 

 

Uyan Türk’üm, yürü artık, ademe yüzünü göster.

 

Uyan, asırlık uykudan, âleme yüzünü göster.

 

 

 

Bitsin savaş, gelsin barış, huzur istiyor insanlık.

 

Mazlum kurtulsun korkudan, âleme yüzünü göster.

 

 

 

Bıktık artık zorbalardan, karanlıkta yaşamaktan,

 

Kutsal mekân, topraklardan, âleme yüzünü göster.

 

 

 

Hayâyı soyup gömdüler, deyyusa meydan verdiler.

 

Hevayı nefs âşıklardan, âleme yüzünü göster.

 

 

 

Güle, bülbüle kıydılar, hisse senedi saydılar.

 

Faizli kur tuzaklardan, âleme yüzünü göster.

 

 

 

Beyaz ırkın şarkısıyla, yalan dolan tartısıyla,

 

Kirli, renkli modasından, âleme yüzünü göster.

 

 

 

Adaleti özleyenler, yüz yıl yolu gözleyenler.

 

Vicdan denen tartısından, âleme göster yüzünü.

 

 

 

Artık kazanlar kaynasın, çocuklar rahat oynasın.

 

Elif ba tahtasından, aleme yüzünü göster.

 

 

 

Geceler aydınlık olsun, çocuklar mutluluk bulsun.

 

Her gün ölüm korkusundan, âleme yüzünü göster.

 

 

 

Aciz Sultan, geldi diyor, akan yaşlar dindi diyor.

 

Türk’ün sevgi atlasından, âleme yüzünü göster.

 

 

 

     Aciz Sultan-Abdurrahman Gök

 

 

UNUTULMAZ KELİMELER

 

 

TELAFFUZ: Kelimenin ses, hece, ton ve vurgu bakımından söylenişi; sesletim, söyleyiş, artikülasyon.

 

İHBAR: 1. Bildirme, bildirim, haber verme. 2. Suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildirme, ele verme.

 

İZHAR: Belirtme, gösterme, açığa vurma.

 

MUKTEDİR: Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten; erkli, kadir.

 

TEŞEBBÜS: Girişim, girişme.

 

MİHVER: 1. Eksen. 2. Önemli.

 

MÜKTESEBAT: Edinilen, kazanılan bilgiler.

 

MÜLAHAZA: Düşünce.

 

MÜTALAA: 1. Herhangi bir konu üzerinde ayrıntılı bir biçimde düşünme. 2. Herhangi bir konu üzerinde ayrıntılı düşünme ile oluşan görüş ve yorum. 3. Etüt.

 

 

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.