Bir gölün kenarında yaşamasına rağmen suyu hiç sevmeyen bir kedinin günün birinde yavruları oldu. Yavru kediler annelerinin aksine gölün kenarında oynamayı çok seviyor hele suya girmeye bayılıyorlardı. Bir gün yavrularıyla beraber suyun içerisinde oynayan anne kediyi gören ve onun suyu hiç sevmediğini bilen bir başka kedi hayretler içinde ona sordu:
-İnanamıyorum! Sen suya girmekten nefret ederdin. Ama görüyorum ki artık gölden neredeyse hiç çıkmıyorsun. Bunun sebebi ne ola ki?
Anne kedi kendinden emin gururla cevap verdi:
-Hâlâ suya girmeyi hiç sevmiyorum ve göle girmekten nefret ediyorum. Ne var ki yavrularımı çok ama çok seviyorum...
Hepimizin hoşlanmadığı nice şeyler vardır. Ancak, birilerini seviyor, onlarla bir şeyler paylaşmak istiyorsak onların hatırına onların hoşlandıkları şeylere karşı anlayışlı olabilmeliyiz. Hele bu kişiler aile bireylerimiz ise, daha özverili daha esnek davranmaya mecburuz. Belki sevdiğimiz kişinin hoşlandığı her şeyi sevemeyebiliriz, ancak onun sevdiklerine karşı hoşgörülü ve anlayışlı olmak onlara karşı sevgimizin ispatıdır.
İşte formül, güllerin hatırına dikenleri sevebilmek erdemdir. İnsanlarla uyum sağlamadan sıcak ilişkiler kuramazsınız.
Bu vesileyle duygularımı serbest şiir tarzında “Arkadaş” başlığıyla dile getirmek istedim:
Yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla,/Yaşlanmak hoş değil, duvarlara baka baka./Bir dost göz arayışıyla,/Saat tıkırtısıyla.../Korkmam geçinip gideriz biz mutlulukla,/Ama;/''Günün aydın, akşamın iyi olsun'' diyen biri olmalı./ Bir telefon çalmalı ara sıra da olsa./Yoksa zor değil, hiç zor değil,/Demli çayı bardakta karıştırıp,/Bir başına yudumlamak doyasıya./Ama ''Çaya kaç şeker alırsın?''/Diye soran bir ses olmalı ara sıra.../Gözler arasındaki uyumu bilir misin?/Onlar birlikte göz kırpar, birlikte ağlar, her şeyi birlikte görür ve birlikte uyurlar./Buna rağmen asla birbirlerini görmezler./Arkadaşlık bunun gibi olmalı.
Nurettin Bozan-Eskişehir
Gece üstüme gelme zaten mahkûmum
Unuttuğum mutluluğu güzellikleri hatırlatma.
Hepsini aldın kilitlediğin kırkıncı odaya
Ben mahzun, mahkûm, bitap ve yoksun.
Hatırlatma aşkı, sevgiyi mahrumuyum.
Çimen, mavi, yeşil ve kara gözleri
Çünkü yok bende hiçbiri ve her biri
Karanlığının en dibindeyim gece,
Nefessizim körüm sakatım yaşamaya
Uzaktan seyirciyim tüm güzelliklere.
Parmaklıklar ardında çaresiz ben
Güneşi bekliyorum ümitli ümitsiz
Yaşamadığım hayatta...
Lütfü Yarar
YER FISTIĞI: Yer fıstığı, vitamini mineral, protein ve antioksidanlar açısından zengin bir kuru yemiştir. İçeriğindeki bu bileşenler sayesinde kişinin tok hissetmesini sağlar ve kalp hastalıklarına karşı korunmaya yardımcı olur. Bunların yanında kan şekerini seviyelerinin kontrolünü sağlayan bir kaynaktır. Yer fıstığı, lif, protein ve sağlıklı doymamış yağ asidi kaynağıdır. Yer fıstığı kolesterolü düşürerek kalp sağlığını destekler ve kalp hastalıklarını önlemeye yardımcı olur. Magnezyum, fosfor ve kolajen içeriği kas gelişimini destekler. Yer fıstığı, Tip-2 diyabet gelişmesini önler, iltihaplanmayı azaltır. Lif içeriği sayesinde sindirimi destekler ve kilo vermeye yardımcı olur. [Kaynak: www.memorial.com.tr]
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...